Loong Boonmee raleuk chat ile Altın Palmiye kazanan Apichatpong Weerasethakul, karantina sürecinde yaşadıklarını ve bu süreçte bir erik ağacıyla kurduğu bağı anlattı.
Loong Boonmee raleuk chat, Gegen Die Wand, Zama, Oslo, 31. august gibi auteur filmlerini sinemaseverlerle buluşturan dağıtım şirketi Strand Releasing, birlikte çalıştığı sinemacılara ve sanatçılara karantina sürecinde neler yaptıklarını sordu. Strand Relesing’in bu sorusunu yanıtlayan sinemacılardan biri de Apichatpong Weerasethakul oldu.
Sud pralad ve Rak ti Khon Kaen gibi filmlerle adından söz ettiren, 2010 yapımı Loong Boonmee raleuk chat filmiyle Cannes’da Altın Palmiye kazanan Taylandlı yönetmen, Strand Releasing’e gönderdiği yazdığı karantina sürecinin nasıl geçtiğini anlatırken, evinin bahçesinde bulunan bir erik ağacıyla yıllar sonra kurduğu bağdan söz etti.
Apichatpong Weerasethakul, Evinin Bahçesindeki Erik Ağacıyla Kurduğu Bağı Anlattı
“Evimde bir erik ağacı var. Genelde evden uzakta olduğum için pek dikkatimi çekmemişti. Bir iki hafta önce, evde zaman geçirmeye başladığımda meyvesinin tadına baktım. Gördüğüm en tatmin edici tada sahipti; tatlı, ekşi, taze… yazın tadı. Şimdi her gün hem kahvaltıda hem akşam yemeğinde yiyorum. Kız kardeşime, eski erkek arkadaşıma da çok sayıda gönderdim. Hâlâ ağacın tüm meyvelerini bitiremedim. Yeni meyve vermeye devam ediyor. Bu fenomen büyüye yaklaşan bir gizem. Gece ağaca bakıyorum ve karanlıkta parlayan turuncu noktaları görüyorum. Normalde evdeki ağaçlar daha önce hiç görülmediği kadar çok meyve verdiklerinde, bize ölmekte oldukları için ürettiklerini söylerler. Bu yüzden çiçeklerine bir ölüm beklentisiyle bakıyorum. Bu ağacın da bana aynı şeyi söylediğinden endişeleniyorum, tam da kıymetini bilmeye başlamışken. Bu düşünce her bir meyvenin daha da lezzetli gelmesine neden oluyor. Çekirdekleri ekmek için saklayarak bu iletişimimizi onurlandırıyorum. Yaklaşan yağmurlu sezonda gayet iyi büyüyecekler.”
Weerasethakul’ın Tilda Swinton’lı yeni filmi Memoria’nın bu yıl sinemaseverlerle buluşması bekleniyor, ancak salgın tüm planları alt üst ettiği için filmin prömiyerini ne zaman yapacağı belirsizliğini koruyor. Filmin Cannes’da izleyici karşısına çıkabileceği düşünülüyordu, ancak bu noktada bu yıl Cannes Film Festivali düzenlenip düzenlenmeyeceği belli değil. Yine de kaleme aldığı bu yazı Weerasethakul’ın bu karanlık zamanda da yaşananları şiirsel bir yaklaşımla ele almayı başardığını gösteriyor.
Kaynak: IndieWire
