1975 yılında film olarak uyarlanan Hababam Sınıfı’nın sinema yolculuğu ilk olarak 1966’da, Atıf Yılmaz tarafından başlatılır. Ancak bir ara başrol için Sadri Alışık’ın da düşünüldüğü projeler, her seferinde gülünç bir nedenden dolayı sansür kurulundan red alır. 

Ertem Eğilmez‘in yönetmenliğinde, ilki 1975 yılında çekilen Hababam Sınıfı serisi, kuşkusuz yerli sinemanın en sevilen ve en nadide parçalarından bir tanesi.

Peki sinema filmi olmadan önce 1966’da Ulvi Uraz, Zihni Küçümen, Ahmet Gülhan, Suzan Ustan, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ali Yalaz, Ercan Yazgan’ın oyunculuğuyla tiyatro oyunu olarak sergilendiğini bildiğimiz romanın 60’lı yılların sonunda az kalsın sinemaya uyarlanacağını biliyor muydunuz? Hem de Atıf Yılmaz‘ın yönetmenliğinde.

Atıf Yılmaz’ın Hayata Geçememiş Hababam Sınıfı Filminin Hikâyesi

İlk olarak 1956’da, İlhan Selçuk’un yayımladığı Dolmuş adlı mizah dergisinde üç öykülük bir macera olarak başlayan Hababam Sınıfı, ilgi görmesi üzerine devam etti ve daha sonra bir kitapta toplandı. Arka arkaya gelen kitaplar ve bu kitapların yeniden baskı görmesi, filmcilerin ilgisini çekti ve 1966’da Orhan Günşiray ve Atıf Yılmaz’ın sahibi olduğu Yerli Film, romanın sinema haklarını aldı. Gelgelelim yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yapacağı ve başrolü için Sadri Alışık‘ın düşünüldüğü söylenen filmin senaryosu sansür kurulundan ‘Türk eğitim yönteminin taşlamasını yaparak kötü göstermesi’ nedeniyle onay alamadı. Zamanlamasını tam olarak bilemesek de bunun hemen ardından ya da biraz öncesinde ise yine Rıfat Ilgaz’ın yazdığı tiyatro oyunu, Ulvi Uraz Tiyatro Topluluğu‘nda, yalnızca 25 günlük provayla sergilendi ve 3 ay boyunca kapalı gişe oynadı.

Bu gelişmenin ardından ise filmcilerin iştahı yeniden kabarır ve Şahan Haki, Tanju Gürsu, Alp Zeki Heper gibi isimler yeniden şansını denese de sansür kurulu inadından vazgeçmez. Son olarak 1968’in sonunda Hulki Saner, romanın haklarını aldıktan sonra Atıf Yılmaz ve Rıfat Ilgaz’la bir senaryo yazar fakat sonuç yine aynıdır. Denen o ki senaryoların kuruldan geçememesinin esas nedeni Kel Mahmut karakteridir. Karakterin ‘kel’ olmasının ön plana çıkarılmasının yanı sıra eğitim sistemimizde aşina olduğumuz müdür yardımcılarına benzemesi nedeniyle kurul, bunun bir hakaret olduğu algısından kurtulamaz bir türlü. Aradan geçen yılların ardından Ertem Eğilmez ve Arzu Film, bir kez daha şansını dener ve Umur Burgay‘ın yazdığı senaryo, sonunda onayı alır ve film çekilir. Ancak yine pek çoklarına göre Ertem Eğilmez, yapıtın toplumsal içeriğini ve sınıfsal etkinliğini geri plana itip öyküyü eğlencelik bir komediye dönüştürdükten sonra çekim izni alabilmiştir. Keza Kel Mahmut’un filmde idealist bir öğretmen olarak karşımıza çıkması da bunun bir göstergesidir.

Gelgelelim Rıfat Ilgaz ise tüm bu süreçten hiç yakınmaz aslında. O sıralarda verdiği bir röportajda şakayla karışık şöyle konuşur: “…İşin garip yanı, anlaştığım her kurum ve kişilerden, film çekilmediği hâlde parasını almış olmam. Hababam Sınıfı, sadece adıyla para kazandırıyor. Böyle altın yumurtlayan tavuk görmedim.

Kaynak: Sinematik Yeşilçam & Turhan Gürkan (Cumhuriyet gazetesi, 13 Temmuz 1993.)

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information