2012 yılında yaşanan Aurora saldırısını konu alan Dark Night filminin yönetmeni Tim Sutton, gerçek hayatta şiddet olaylarına sebebiyet vereceği gerekçesiyle eleştirilen Joker filmini savundu.

Geçtiğimiz hafta dünya genelinde vizyona giren Joker filmi sinemaseverler tarafından beğeniyle karşılanmış ve gişedeki yolculuğuna oldukça iyi başlamış olsa da, tartışmaları da beraberinde getirdi. Filmin gerçekten hayatta şiddet olaylarına sebebiyet vereceği yönündeki endişeler gündemi meşgul ederken, toplumu kargaşaya sürükleyen kötü bir karakterin kahraman gibi gösterilmesinin sorumsuzca olduğunu düşünenler filmi sert bir dille eleştirdi.

Filmin neden olabileceği olaylarla ilgili endişelerini dile getiren gruplardan biri de Aurora saldırısında hayatını kaybedenlerin aileleri ve yakınlarıydı. Hatırlayacağınız gibi 2012 yılında Joker’dan etkilendiği düşünülen bir saldırgan The Dark Knight Rises’ın gece yarısı gösterimi sırasında bir sinema salonuna silahla dalmış ve rastgele ateş açması sonucu 12 kişi hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda hayatını kaybeden sinemaseverlerin aileleri, Warner Bros.’a gönderdikleri mektupla Joker filminin benzer olayların önünü açacağından endişe duyduklarını dile getirirken, saldırının yaşandığı sinema salonu da filmi göstermeme kararı aldı.

Todd Phillips’in yazıp yönettiği, Joaquin Phoenix’in başrolünü üstlendiği film ile ilgili tartışma sürerken, filme sürpriz bir isimden destek geldi. Aurora saldırısını konu alan Karanlık Gece – Dark Night filminin yönetmeni olan Tim Sutton, IndieWire’da konuk yazar olarak kaleme aldığı yazıda Joker filmini savundu.

Büyük bütçeli filmlerin Amerikan sinemasını mahvettiğini düşünen bir yönetmen olarak, bir stüdyo filmini, özellikle de bir süper kahraman filmini savunacak son kişi olduğunu söyleyen Sutton, buna rağmen Joker’ı bir başyapıta yakın bulduğunu ifade etti. Filmi ham, duygusal bir opera ve trajedinin kuruntularına sanatsal bir bakış olarak tanımlayan yönetmen, Joker’ın kusursuz bir film olmadığını, hatta birçok eleştirmenin söylediği gibi tehlikeli olduğunu, ancak bu filmi Amerika’daki beyazların öfkelerini açığa vurmaları için bir çağrı olarak değerlendirmenin ve filmi 2012 yılında yaşanan Aurora katliamı ile ilişkilendirmenin çok daha tehlikeli olduğunu ifade etti.

Tim Sutton, Joker Filminin Aurora Saldırısıyla İlişkilendirilmesinin Filmden Daha Tehlikeli Olduğunu Düşünüyor

Filmin yanlış nedenlerle eleştirildiğini düşünen Tim Sutton, filmin Aurora saldırısı ile hiçbir bağlantısı olmadığını düşünüyor. Aurora Sineması’nda 12 kişiyi öldüren James Holmes’un hiçbir zaman Joker olduğunu söylemediğine vurgu yapan yönetmen, bu filmin James Holmes’tan çok Bernard Goetz’in suçlarını andırdığını fakat şu ana kadar bundan bahseden pek kimseyi görmediğini ifade etti. 1981 yılında New York’ta saldırıya uğrayan Goetz, bu olayın ardından silah taşımaya başlamış, 1984 yılında metroda tekrar saldırıya uğradığında dört kişiyi vurmuştu. Goetz, New York sakinlerini hedef alan suçluları vurduğu için halkın desteğini almayı başarmıştı.

Silahlı saldırılarının Amerikan toplumunu sarsan bir salgın olduğunu ve bireysel silahlanmanın yasaklanması gerektiğini belirten Sutton, sorunun bu film değil bireysel silahlanmanın önünü açan politikalar olduğunu belirtti.
Filmde Joker’ın insanlaştırılmasının ve karaktere insanların empati duyabileceği bir orijin hikâyesi verilmesinin eleştirilmesini rahatsız edici bulan Sutton, bir kötü karakteri insanlaştırmakta bir sakınca olmadığını düşünüyor. Gerçek hayatta var olan ve toplumu etkileyen problemlerin filmlerde gösterilmesinin tepki çekmesine karşı çıkan yönetmen, Joker’ın gerçek hayatta şiddet olaylarına neden olabileceği için değil, insani bir şey göstermeye çalıştığı için tehlikeli bulunduğunu ifade etti.

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information