Baştan anlaşalım. Bu bir ‘Yahu bu Aydın Doğu Demirkol nasıl bir Nuri Bilge Ceylan filminin başrolünde yer alabilir‘ yazısı değil, hayır. Bu, genç bir adamın belki de en büyük hayaline ulaştığı yolu yeniden keşfetmeye çalışan bir yazı.
Öncelikle Doğu Demirkol’un yüzüne aşina pek çok insan gibi benim de onu tanımam ‘Abiler detected’ videosu aracılığıyla oldu. Şöyle ki:
Ancak Youtube’ta, Vimeo’da ya da Facebook’ta dolaşıp duran o kadar ama o kadar çok video var ki bu içerikleri üreten insanların bırakın isimlerini, yüzlerini bile hatırlamak çok zor. Ne de olsa tüketim devranındayız. Ancak Doğu Demirkol’un yüzü birkaç yıl önce diğerlerinden ayrılmaya başladı. İşte tam da şu noktada:
Kabul edin ya da etmeyin, sevin sevmeyin, BKM sahne; Türkiye’nin en büyük sahnelerinden bir tanesi. Ve bu sahneye 14 dakika gibi bir süre çıkıp başarılı bir stand-up gösterisi yapmak öyle herkese nasip olacak ya da becerilebilecek bir durum değil. Aynı sahneyi bu işi yıllardır yapan Alpay Erdem ve Mesut Süre gibi isimlerle paylaştığını söylersek bunun ne denli önemli bir iş olduğu daha maddi bir boyut kazanır sanırım. İşte benim bu yüzü aklıma bir isimle birlikte getirmeye başlamam da bu videoyla vuku buldu.
Peki ama kim bu Aydın Doğu Demirkol? Kendisi 1985 doğumlu, İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. Onunla ilgili gidebileceğimiz en uzak nokta ise 2007 yılında Youtube’a yüklenmiş olan ‘Sayko’ videoları. Gerek Abiler Detected, gerekse Sayko videoları için öyle uzun uzadıya incelemeler yapmaya pek gerek yok. Ancak buradaki kilit nokta, bu içeriklerin güçlü karakter analizleri içeriyor ve başarılı şekilde tekrarlanıyor olması. Bunlar çoğu stand-up gösterilerinin de çıkış noktası aslında.
Doğu Demirkol’u daha sonra ise 2011 yılında zamanın ünlü sosyal medya platformlarından Alkışlarla Yaşıyorum‘da çektiği videolarda görüyoruz. Bir sonraki adım 2012 yılının sonunda katıldığı Yetenek Sizsiniz Türkiye. Sonuç ise tam bir felaket aslında. Seyircilerle adeta bir ağız dalaşına girişip sahneden ıslıklarla ayrılmak. Çok zor bir an, belki de daha yeni yeni yeşillenen bir kariyeri bitirebilecek bir dip noktası. Ancak hikaye burada bitmiyor. Doğu’yu 2015 yılında Old City Comedy Club’ta Açık Mikrofon gecelerine katılırken görüyoruz, daha sonra da BKM Mutfak’ta. Kendisi gibi bu işi yeni yeni sökenler ve Alpay Erdem gibi artık bu işi kıvırmış diğerleriyle birlikte. Sonra da Güldür Güldür Show’da çıkılan üç yeni şov, ardından gelen TED Talks ve git gide yukarı doğru ilerleyen bir kariyer eğrisi.
Ve de ilk uzun metraj filmi, daha doğrusu ilk uzun metrajı sandığımız film: Ölümlü Dünya. Ali Atay’ın ikinci yönetmenlik deneyimi, Doğu’nun ilk filmi olmasa da bizim onu izlediğimiz ilk film. Oyuncu kadrosunda görünce şaşırdığım, filmde sırıtmasını beklerken sahneye yakıştığını gördüğüm bu adam, beni ve bizleri birkaç ay sonra uğratacağı sürpriz için bir hazırlık yapıyormuş meğerse. Ha bu arada, onun Instagram hesabında Ahlat Ağacı’nda yer aldığıyla ilgili pek çok ipucu mevcut aslında, sadece anlamlandırmak zor ama başrol, her halükarda şaşırtıcı.
Artık prömiyerini 71. Cannes Film Festivali’nde yapacak Ahlat Ağacı’nı bekliyoruz, aklımızda ilk soru da başrolün nasıl bir performans verdiği olacak. Kim bilir, belki de festivalden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ile döner. Başarılı stand-up sanatçılarının iyi birer drama oyuncuları olduklarına dair güçlü inancım ve de elimdeki birçok örneğim beni bu ihtimalin varolabileceğine inandırıyor.