Başka Sinema’nın Bergman sinemasından bir araya getirdiği 5 filmlik seçki, 25 Mayıs’a kadar uzatıldı.

Endişeler, uğranan ihanetler, düşlerimiz, kayıplarımız, etrafımızda yaşanan vahşetler, bu vahşetlere karışmak zorunda kalışımızın utancı, çığlıklarımız, fısıltılarımız, iletişimsizliklerimiz, suskunluklarımız, karanlığımız, aydınlığımız, ikisinin kontrastında savrulan benliğimiz… Her birini en derinden, en acıtan ama bir yandan da iyileştiren hâlleriyle peliküle aktaran Ingmar Bergman, sinemasının her yılında izleyicisine birbirinden kıymetli duygular armağan etti.

Başka Sinema’nın Ingmar Filmleri Seçkisi 25 Mayıs’a Kadar Uzatıldı

baska-sinema-ingmar-seckisi-filmloverss

Başka Sinema’nın Bergman filmleri seçkisi; Persona, Güz Sonatı, Yedinci Mühür, Monika’yla Bir Yaz ve Yaban Çilekleri’nden oluşuyor. Seçkinin ilk olarak 12-17 Mayıs arasında gerçekleşmesi planlanıyordu fakat gelen yoğun istek üzerine 25 Mayıs’a kadar uzatıldı.

Gösterim programına Başka Sinema’nın sayfasından erişebilirsiniz.

Persona

persona-FilmLoverss

Ingmar Bergman’ın en gizemli, en rahatsız edici filmlerinden Persona, David Lynch’ten Claude Chabrol’e, hatta Abba’ya kadar etkisi yayılan, sarsıcı bir psikolojik dram, Bergman’ın tarifiyle “iki enstrüman için bir sonat”. Bibi Andersson’ın canlandırdığı genç hemşire Alma, Liv Ullman’ın canlandırdığı, konuşmayı reddeden aktris Elisabeth Vogler’in tedavi süreciyle ilgilenmektedir. İkili, birlikte, deniz kıyısındaki bir eve yerleşir. Ancak zamanla tedavi tersine işler; Elisabeth yerine Alma konuşup içini dökmeye başlar; ikilinin kişilikleri birbirine geçtikçe, gerçekle hayal de birbirine girer. Bergman’ın birçok kusursuz başyapıtından biri olan Persona, yönetmenin sözleriyle “yalnızca sinemanın keşfedebileceği sözsüz gizlere dokunuyor”.

Yedinci Mühür

the-seventh-seal-filmloverss

Yedinci Mühür, gerçek bir sinema klasiği olmanın yanı sıra ölüm , yaşam ve inanç hakkında çekilmiş en etkili ve etkileyici filmlerden biri olarak da son derece önemlidir. Yedinci Mühür, Avrupa’nın Kara Veba salgını altında ezildiği ortaçağda geçer. 10 yıldır savaş ve şeref uğruna yollarda olan şövalye Antonius Block, en sonunda memleketi İsveç ’e dönmüştür ama karşısında onu almaya gelen Ölüm ’ü bulur. Block, son bir hamleyle kendi hayatı üzerine satranç oynamayı teklif eder; eğer kazanırsa ölüm onu almayacaktır. Ölüm’ün sinemada belki de en unutulmaz biçimde bir bedene büründüğü, Yedinci Mühür, sonsuz felsefi göndermeleri ve eşsiz görselliğiyle sayısız yönetmene ve filme esin kaynağı oldu.

Monika’yla Bir Yaz

monikayla-bir-yaz-filmloverss

19 yaşındaki genç Harry Lund bir gün, 17 yaşındaki romantik, tasasız ve asi Monika’yla tanışır ve ikili birbirlerine aşık olur. Yaşadıkları küçük kasabadan kaçıp ailelerini ve işlerini geride bırakırlar ve Harry’nin babasının botunu alarak ıssız bir adaya giderler. Bütün bir yazı beraber geçirirlerken Monika hamile kalır. Harry Monika’yla evlenmeye karar verir, sonra da bir işe girer, okula devam eder ve kızları June’u yetiştirirken bir yandan da daha iyi bir hayata sahip olmaları için uğraşır. Ancak Monika’nın tek isteği eğlenmeye devam etmektir.

Güz Sonatı

guz-sonati-filmloverss

Ingmar Bergman’ın efsane oyuncu Ingrid Bergman ile birlikte ilk ve tek çalışması olan Güz Sonatı, yönetmenin tek mekânda geçen “oda sineması” filmlerinin en etkili ve en sarsıcı olanı. Ingrid Bergman’ın canlandırdığı dünyaca ünlü piyanist Charlotte, eşinin ölümünden sonra, yedi yıldır görüşmediği kızı Eva ’yı (Liv Ullmann) ziyarete gider. Mesafeli, buz gibi ölçülü Charlotte, küskün Eva ve felçli diğer kızı Helena, bir gün ve bitmek bilmeyen bir gece boyunca birbirleriyle yüzleşir, yıllardır erteledikleri pişmanlıklar, inkâr ve kabullenişlerini ortaya dökerler. Ingrid Bergman, sinemada üstlendiği bu son rolde gösterdiği performansıyla Oscar’a da aday gösterildi.

Yaban Çilekleri

wild-strawberries-bergman-filmloverss

Yedinci Mühür’ün hemen ardından çektiği Yaban Çilekleri, Ingmar Bergman’ın iyimser ve mizahi yanı güçlü filmlerindendir. Sessiz sinema döneminin usta oyuncusu Victor Sjöström, rol aldığı bu son filmde, kendisine verilen bir ödülü almak üzere Stockholm’den Lund’a giden 78 yaşındaki emekli doktor Isak Borg’u canlandırıyor. Taşra yollarında karşılaştığı otostopçular, yaşlılığını iyice hisseden ketum ve soğuk doktorun dalarak sık sık kendi geçmişini düşünmesine, hayatının gözlerinin önünden geçmesine neden olur. Rüyalar, anılar ve yollar arasında gidip gelen, Bergman’ın senaryosunu hastanedeyken yazdığı Yaban Çilekleri, kaçırılmış gençlik fırsatları ve ebeveyn-çocuk ilişkilerine dair çok katmanlı bir yol hikayesi anlatıyor.

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information