Sinemaseverler, kendi evrenlerinde kültleşmiş film karakterlerinin karşılaştırılarak veya aynı tarafa yerleştirilerek bir güç birliği oluşturmak suretiyle bir araya getirilmemesi gerektiğini düşünenler ile bu karşılaşmalardan büyük zevk alanlar olmak üzere keskin bir biçimde ikiye ayrılmış durumda. Çizgi romanlar ve ondan uyarlanan animasyonlarda karşı karşıya getirilen Batman ve Superman’in aynı mantıkla sinemaya transferi uzun zamandır hayali kurulan bir şeydi. Bu hayali gerçeğe dönüştüren Batman v Superman: Dawn of Justice, oyuncu seçimleri (Ben Affleck tercihi) ve Batman ile Superman arasındaki güç eşitsizliği gibi sebeplerle kafalarda pek çok soru işareti bıraktı ve çeşitli tartışmalara sebep oldu. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ilk fragman, yeni soru işaretlerini beraberinde getirse de Dawn of Justice’ın nasıl bir film olacağına ilişkin pek çok ipucu verdi.
Dawn of Justice’ın dünyası
Dawn of Justice’a, Man of Steel’in devam filmi olarak bakabiliriz aslında. Dünyayı General Zod ve arkadaşlarının istilasından kurtaran Superman’in ilahlaştırıldığı bir zamandayız. Bir yandan ilahlaştırılan, diğer yandan varlığı ve gerekliliği tartışılan bir Superman var. Dünya üzerindeki en büyük gücün bir ihtilaf figürüne dönüşmesinin sürpriz olmayacağından, insanlık tarihinden örnekler verilerek güçlü insanları takip edenlerin sonunun trajik olduğundan ve gücün yozlaşma getireceğinden bahsediliyor. “Evine dön” tezahüratlarını da hesaba katarsak dünyanın bir kaos ortamında olduğunu anlıyoruz. Elbette bunda Lex Luthor’un da büyük bir payı var. Elindeki gücü ve imkanları kullanarak insanları kışkırttığını “Şeytanlar aramızda, cehennemden değil, gökyüzünden gelecekler” sözlerinden çıkarıyoruz. Bu noktada Dawn of Justice’ın dünyasını daha iyi anlayabilmek için Batman ile Superman’in karşılaştıkları çizgi romanlara bakılması gerekiyor. Yönetmen Zack Snyder, filmin Dark Knight Returns’ün doğrudan bir uyarlaması olmayacağını söylüyor. Muhtemelen devletle iş birliği yapan bir Superman izleyeceğiz. Gücün karanlık tarafına meyletme olasılığı da oldukça yüksek.
Fragmanın ilk yarısı Superman’i gösterirken, ikinci yarıda Batman’e geçiliyor. Alfred’in öfkenin, telaşın ve gücünün yetmeyeceği duygusunun\korkusunun iyi bir insanı bile bir zalime çevirebileceğinden söz ettiğini görüyoruz. Alfred burada Batman’i kastediyor olmalı. Zaten o konuşurken kadrajda Bruce Wayne var. Alfred, Batman’in akıl hocası olduğundan yanlış bir şey yapmaması için onu uyarıyor. Uyarıyla birlikte cesaret aşıladığını da söyleyebiliriz. Şimdi filmin adının Dawn of Justice yani Adaletin Şafağı olduğunu ve hikayenin Dark Knight Returns’ün serbest bir uyarlaması olacağını bildiğimizden birtakım öngörülerde bulunabiliriz. Superman’in gücün karanlık tarafına meyletmesi veya devletle yaptığı anlaşma gereği diğer süper kahramanların tasfiye edilmesine destek vermesi neticesinde adaletin savunucusu Batman’le karşı karşıya geleceğini düşünebiliriz. Her ne kadar, Dawn of Justice bir “versus” yani bir karşı karşıya filmi olsa da bir noktada Batman ve Superman birlik olacaklar ve Adalet Birliği (Justice League)’nin temelleri atılacaktır. Bu birlik de asıl düşmanın Lex Luthor olduğunun anlaşılmasıyla gerçekleşecek sanırım.
Soru işaretleri ve cevapları
İlk soru işareti, girişte de bahsettiğimiz gibi Ben Affleck’in Batman rolünü kaldırıp kaldıramayacağıydı. İlk görüntüler ışığında Affleck’in Christian Bale’i aratacığını ama çok da sırıtmayacağını düşünüyorum. Ciddi bir duruşu var. Eleştiriler de zaten Affleck’ten kostümüne kaymış durumda. Şu an için fragmandaki rahasız edici tek şey Batsuit denilebilir. Asıl soru ise Batman ve Superman arasındaki güç dengesizliğiydi. İlk fragman bu sorunun üstesinden gelindiğini söylüyor. Fragmanın sonundaki karşılaşmada kendine güvenen bir Batman var. Batman’in “Söyle bakalım kanın akıyor mu?”, “Akacak!” gibi sözler sarf etmesi güvendiği bir şey olduğunu açıkça gösteriyor. Superman’in zayıf noktası kriptonit taşı olduğuna göre Batman’in bunu kullanma olasılığı yüksek görünüyor. Dawn of Justice’ın görsel açıdan nasıl olacağı sorusu da kafamızı kurcalıyordu. Ancak Man of Steel’in görsel stilinden uzaklaşılmaması sebebiyle endişelerimiz son buldu. Sonuç olarak ilk fragmanın beklentileri yukarı çektiğini söyleyebiliriz.