Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yapan Oray, Türkiye’de de İstanbul Film Festivali ile Ayvalık Film Festivali’nde gösterildi ve geneli itibarıyla izleyicilerden olumlu not aldı. Genç yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay’ın ilk filmi olma özelliğini taşıyan Oray, Almanya’daki Türkiyeli azınlığa mensup ana karakterinin ismini taşıyor. Filmde Türkiye’den Almanya’ya göç eden müslüman bir ailenin oğlu olan Oray, 30’lu yaşlarında genç bir adam ve bir kimlik arayışında. Dinle olan bağı, eşiyle de bir takım sorunlar yaşamasına da sebep olan Oray’ın hikâyesi günümüz Avrupa’sındaki göçmenlerle ilgili ciddi saptamalar içeriyor… Mehmet Akif Büyükatalay’ın son derece hassas bir damardan ilerleyen hikâyesinde karakterine gösterdiği özen ve kamerasını çevirdiği dünyaya olan hakimiyeti Oray’ı başarılı bir ilk filme dönüştürüyor.

Bu Hafta Sinemada Oray İzlemek İçin 10 Sebep

Hassas Bir Meseleyi Ele Alması

 

Almanya’nın Ruhr bölgesinde yer alan Hagen adlı görece küçük bir şehrinde yaşayan ana karakteri Oray üzerinden, Avrupa’daki islami cemaatlere ve Avrupa’daki Türkiye diasporasının islamla ilişkisine kamerasını çeviriyor yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay. Bu bıçak sırtı meseleye dair günümüzde Avrupa’dan gelen benzeri örneklerden çok farklı bir film olduğunu söyleyebiliriz Oray’ın. Zira Oray politik bir ajandayla hareket etmiyor, İslamcı cemaatlere dâhil olan karakterlerin terör örgütlerine katıldığı, yahut Suriye’deki cihatçı örgütlerle ilişkilendirdiği, meseleyi istismar etmenin sınırlarında dolanan yakın dönemli örneklerden biri de değil. Oray, gri alanlarda kalan, kendisini ifade edecek alan bulamayınca müslüman kimliğine daha da sıkı sarılan sıradan bir kalabalığa dâhil. Filmin en önemli alameti farikasıysa söz konusu karakterin içinde kıvrandığı katı gerçekliği yansıtmaktaki başarısı ve her daim bir insan hikâyesi olarak kalması.

Belgeseli Andıran Duru Anlatımı

Oray’ın ele aldığı riskli meseleyi izleyiciye aktarırken bir şekilde tarafsız kalmayı başarıyor. Oray’ın islamcı söylemlerini izlediğimiz sahnelerde, yahut eşiyle, arkadaşlarıyla din üzerinden yaşadığı tartışmaları sergilerken yönetmen M. A. Büyükatalay karaktere de, sahnedeki tartışmaya da mesafesini koruyor. Bunun için yönetmen belgesele yakın bir anlatım tercih ediyor filminde. Sahnelerde klasik sinema anlatımı yerine, gerçekçi bir kurgu ve nispeten hayatın akışına yakın bir ritm hissediliyor. Yönetmen de FilmLoverss’a verdiği röportajda filmin görsel anlatısını oluştururken yeni Romanya sineması, İtalyan Yeni Gerçekçiliği’nden etkilendiğini söylüyor.

Berlin Film Festivali’nde Aldığı Ödül

69. Berlin Film Festivali’nde gösterilen Oray’ın yönetmeni Mehmet Akif Büyükatalay’ın ilk filmi olduğunu belirtmiştik. Film, yönetmenine bu son derece prestijli festivalde En İyi İlk Film ödülü kazandırmıştı. Filmin kazandığı ödülde Almanya’da yaşayan Türkiye diasporasına dair içeriden bir bakış açısı getiriyor olmasının da etkisinin büyük olduğu kesin. Filmin kazandığı bu ödülün yönetmenine ayrıca ileride yapacağı yeni filmlerle ilgili önemli fırsatlar getireceğini de söyleyebiliriz.

Başrol Oyuncusu Zejhun Demirov’un Performansı

1992, Almanya doğumlu aktör Zejhun Demirov, dizi ve film projelerinde yer alan genç bir aktör. Filmde Oray’ı canlandıran ve bugüne dek rol aldığı yapımlardan bir hayli farklı bir portre çizen oyuncunun karakteri derinlikli bir biçimde kavramakta son derece başarılı olduğunu söylemek mümkün. Neredeyse filmde onun yer almadığı hiçbir sahne olmaması nedeniyle Demirov filmin temposuna da sirayet ediyor ve karakteri yargılamayan bir performans sergilemek suretiyle Oray’ı izleyiciyle baş başa bırakıyor.

Karakter Derinliği

Oray sadece Almanya’da yaşayan ve ziyadesiyle dindar olan bir müslüman erkeğin hikâyesi olarak değil, aynı zamanda kimlik arayışında olan bir göçmen anlatası olarak da başarılı bir karakter derinliği yakalıyor. Ana karakterimiz Oray’ın geçmişte pişman olduğu şeyler yapmış olması, bir nevi tövbe ederek kendisine yeni bir kimlik belirlemesi, etrafındaki karakterlerle olan ilişkisi onu kimi klişelerden uzaklaştırıyor ve özel bir karaktere dönüştürüyor; ki bu aslında filmin Avrupalı izleyiciye sevimli görünmeye çalışmamasının da bir sonucu ve saygı duyulacak bir tercih.

Duman’ın Kolay Değildir Parçası

Filmde Oray’ın geçmişte pişmanlık duyduğu şeyler yapan bir karakter olduğunu söylemiştik. Film onun bu geçmişini hiç yargılamayan bir tavır sergiliyor (ki bu biraz karakterin yapısından da ileri geliyor) ve onu normalde karşı olduğu şeyler yapan (alkol almak, uyuşturucu kullanılan ortamlarda bulunmak) arkadaş gruplarıyla bir arada olduğu sahnelerde de izliyoruz. Bunlardan biriyse filmin en etkileyici sahnelerinden biri… Eşine “boş ol” dediği için ondan ayrılması gerektiğine inanan, giderek çalıştığı yerden, hatta cemaatinden dışlanan Oray, işlerin ters gittiği günlerden birinde arkadaş ortamında sarhoş oluyor ve bir şarkı söyleyerek isyan ediyor. Bu şarkı da Duman’ın 2013’te piyasaya çıkan Darmaduman albümünden Kolay Değildir oluyor.

Almanya’daki Türkiye Komünitesini İçeriden Anlatıyor Olması

Almanya’da doğup büyüyen yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay filmin gerçekçiliğiyle ilgili soruları yanıtlarken kendisinin de Oray’ın yaşadığı çevreye benzer bir çevrede yaşadığını, bunun da senaryosuna ister istemez nüfuz ettiğini vurguluyor. Bu anlamda film Almanya’daki gurbetçi diasporası içinden yeni nesil bir sinemacının bakış açısını içeriyor olması hasebiyle de önem arzediyor.

Avrupa’daki İslami Topluluklara Dair Gerçekçi Bakış Açısı

Filmin yapım hikâyesini anlatırken yönetmeni Mehmet Akif Büyükatalay yazdığı senaryonun önünü çok açtığını ifade ediyor ki filmin yapımcılarından biri de senaryoyu okuduğunda onunla hemen temasa geçip ilk kez müslüman azınlıkla ilgili bir senaryoda böylesine gerçekçi bir yaklaşımla karşılaştığını söylemiş. Filmde gerek Oray’ın aile çevresi, gerek onlardan uzaklaşıp müslüman kimliğine kapanması, gerekse küçük bir kitle olarak hareket eden cami cemaati filmde tarafsız ve gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtılıyor. Yönetmen söz konusu cemaate özendirici bir yaklaşım sergilemiyor ancak karakterlerine öcü muamelesi de yapmıyor. Aksine film seküler ailelerin çocuklarının dindarlaştığı, islamcı cemaatlere katıldığı günümüzde bu konunun sebeplerine kafa yoruyor.

Mehmet Akif Büyükatalay

1987 doğumlu Mehmet Akif Büyükatalay Almanya’ya göçen Uşaklı bir ailenin oğlu. Almanya’nın Hagen şehrinde dünyaya gelen Büyükatalay ilk uzun metrajlı filmi Oray’ın da önemli bir kısmını burada çekti. Biraz da bu nedenle yönetmen filminde mekân duygusuna ve şehrin sosyolojik yapısına hakim bir görüntü sergiliyor. Academy of Media Arts Cologne’de okuyan ve Sinema-Edebiyat üzerine çalışmalar yapan Büyükatalay, daha önce üç kısa film yönetti.

Filmin Etkileyici Fragmanı

 

Almanya’da gurbetçi bir ailenin oğlu olan Oray, ilk gençlik yıllarında suça bulaşmış, hapis yatmıştır. Eşi Burcu’yla mutluluğu yakaladığı yeni hayatında eski alışkanlıklarından uzak durmaya çalışır. Bir yandan da Almanya’daki İslamcı akımlara kapılır. Eşiyle tartıştığı bir gün İslam’a göre boşanma anlamına gelen “boş ol” sözlerini söyler. Danıştığı imama göre üç ay eşinden uzak kalması gerekmektedir. Köln’e gidip üç ayın geçmesini bekler, fakat Köln’de danıştığı başka bir imam tamamen ayrılmaları gerektiğini öne sürer. Yönetmen, Oray ile “Almanya’da, Batılı, demokratik, seküler bir ülkede Müslüman olmak, din yoluyla kendini ifade etmek istemek ne demek?” sorusuna yanıt aradığını söylüyor.

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information