Christopher Nolan filmlerini mercek altına alan video essay, yönetmenin filmlerinde montajı hangi amaçlarla kullandığını gözler önüne seriyor.
En basit anlamıyla kurgu, bir filmin çekilmesinden sonra elde edilen ham görüntülerin anlamlı bir bütün oluşturulacak şekilde bir araya getirilmesidir. İki görüntünün arka arkaya getirilmesiyle anlamlar oluşturulması yaklaşık 80 yıl önce Kuleshov, Eisenstein gibi önemli yönetmenlerinin keşfettiği deneylere dayanıyor. Hikâye anlatıcılığında bu deneylerin farklı kullanılma biçimlerinin amacı filmin ya da sahnenin taşıdığı anlamlara derinlik ve perspektif katmaktadır. Studio Binder, hazırladığı video essay ile Christopher Nolan filmlerine odaklanıyor. Anlam yaratmak olarak tabir ettiğimiz kavramın Nolan tarafından nasıl üretildiğini inceliyor.
Video essay, kurguya giriş derslerinde özellikle üstünde durulan ritmik, metrik, tonal, atonal gibi montaj çeşitleri üzerinde durmuyor. Bundan farklı olarak karakterlerin gelişiminde, ana temanın ortaya konmasında, duyguların aktarılmasında montajın rolüne değiniyor. Dunkirk, Batman Begins, Interstellar gibi filmlere odaklanan essay, filmlerin senaryolarını da ekrana taşıyarak incelikli bir analiz yapıyor.
Kurgunun Yönetmene Sağladığı Olanaklar
Video essay, ilk olarak Sylvester Stallone’nin Rocky filmindeki antrenman sahnesi ile başlıyor. Karakterin antrenman yaptığı, bir amaç uğruna kendini geliştirdiği sahneler sinemada artık bir süre sonra klişe olarak tarif ediliyor. İki üç dakikada karakterin bulunduğu noktadan daha güçlü bir konuma geldiğini izleriz. Bu her ne kadar klişe de olsa bir noktada eğlencelidir ve Nolan da bunu beğenir. Batman Begins filminin senaryosu ile bu montaj türünün karakter gelişimi amaçlanarak kullanılıyor. Yani bu teknik ile Bruce karakterinin eğitimini değil gelişimini de izliyoruz. 3 dakikalık sahne ile Filmin geçtiği dünyanın kurulumu, arka plan bilgileri ve karakter arkının başlangıcını da bu sayede izleyiciye aktarıyor.
Bir sonraki kısımda epilog kurgusunun, Nolan’ın Dunkirk, The Prestige, The Dark Knight, Interstellar filmlerinin bu kurgu türü ile biten sonları analiz ediliyor. Bu filmler, voice-over, flashback, paralel kurgu gibi kullanımlarla bitmektedir. Epilog kurgusu, filmde önceki sahnelerin sorunlarını halletmek için yararlı bir yöntemdir. Ayrıca sonrasında neler olabileceğini de izleyiciye aktarır. Bunu sadece hikâyeyi kotarmak için değil tematik montaj ile filmdeki derin anlamı ortaya çıkarmak için yapar. Tematik montajda ekrandaki görüntünün çağrıştırdığı ilk anlamı değil yönetmenin sunmak istediği anlamı izleyici görür.
Bunlarla birlikte Nolan’ın kurgusu, duyguların açığa çıkarılmasının da bir başka yoludur. Interstellar filminde Cooper’ın çocuklarının videolarını izlediği sahnede izleyici olarak Cooper’ı izliyoruz. Duygusal anlam da buradan çıkmaktadır. Nolan karakterin yaşadığı kayıp, özlem, hüzün gibi duyguları geleneksel kurgu yönteminin dışında bir şekilde aktarmaktadır.
Christopher Nolan’ın filmlerinde kurgu üzerine kurduğu anlamlar ile ilgili video essay‘i buradan izleyebilirsiniz.
Kaynak: Studio Binder