Mulholland Dr., Lost Highway, Blue Velvet gibi kült filmlerin usta yönetmeni David Lynch’ten 10 senaryo tavsiyesi!
David Lynch; Eraserhead, The Elephant Man, Blue Velvet, Lost Highway, Mulholland Dr. gibi kült filmlerin yanı sıra Twin Peaks dizisinin altına imza atmış usta yönetmen. İmgelerin konuştuğu, karanlık atmosfer içerisinde rüya ile gerçek arasında gidip gelen ve bilinçaltına oyunlarla inmeyi seven biri ayrıca. Baş döndüren senaryoların yanı sıra derin soyut filmlerle de sinema tarihindeki yerini alıyor.
“Resimlerin hareket etmesini görmek istiyorum.” diyerek sinemaya adım attığını belirten Lynch sinemanın kendisine göre ne anlam taşıdığını, senaryo yazımının nasıl bir süreç olduğunu katıldığı sayısız söyleşi ve röportajda aktardı. Bir filmcinin, senaristin yaptığı işte acı çekmeden keyif alması gerektiğine, yazmakta tıkandığı anlarda sabırlı olması gerektiğine ve içinde bulduğu sese sadık kalması gerektiğine değindi. Fikir bulmak, yaratıcılık ve senaryo yazımı konusunda usta yönetmenin tavsiyelerine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
David Lynch’ten Yaratıcılık İçin 10 Tavsiye
Film Güzel Bir Dildir
David Lynch, senaryodaki bir sahneden, bir duygudan, bir bakıştan çıkarılabilecek bir duygunun film ile iyi bir şekilde yansıtılabileceğini düşünüyor. Filmin bu duyguyu aktaran bir dil olduğunu belirtiyor. Senaryonun okunduğunda zihinde canlanan imgelerin filmin duygu ile güzel bir biçimde ortaya çıkabileceğini söylüyor.
“Film güzel bir dildir. Bunu duyguların ve diğer film unsurlarının soyutlamalarını yapmak için kullanın.”
Acı Çekmek Bir Mittir
Bir şeyler yaratırken acı çekme kavramına Lynch bir bakış getiriyor. Yaratıcı işler ortaya koymak için acı çekmek değil keyif almak, heyecanlanmak, yaptığın işe aşık olmak gibi durumların önemli olduğunu söylüyor. Kızgınlık, stres gibi durumlar altında kişinin beyni yeterince yaratıcı düşünemeyecektir. Bu bakımdan Lynch, yaratıcı olmak için acı çekme kavramını bir anlamda reddediyor.
“Yaratmak için acı çekmenin gerektiği yalnızca bir mittir. Kendinizi olumsuzluklardan arındırın ve yaratıcı süreçten keyif almaya bakın.”
Alışkanlıklar Yaratıcılığa Alan Açar
Lynch, kendisi için günlük sabit alışkanlıkların yaratıcı sürece daha çok alan tanıdığını söylüyor. Belli alışkanlıkların günlük rutini düzenleyici bir role sahip olduğunu belirtiyor. Her şeyin düzenli olması, alışılagelmiş rutinlere sahip olmanın zihinsel olarak farklı işlemlere olanak sağladığını belirtiyor.
“Günlük rutinde alışkanlıklara ne kadar çok alan açılırsa zihniniz yaratıcılık için o kadar çok özgür olur.”
İçinizdeki Sese Sadık Kalın
Lynch genç sanatçılara şu tavsiyeyi veriyor: İçinizdeki sesi bulun, ona sadık kalın. Gelen iyi fikirleri geri çevirmeyin ancak kötü fikirleri de dikkate almayın. Filminizi yapmaya olanak sağlayan kişiler yönetmenlere güvenmek durumundalar. Son hâlinde ısrar etmezseniz bu sizin filminiz olmaz. Her sanat türünde özgürlüğe, alana ihtiyacınız vardır. Beraber çalıştığınız kişilerin desteğine ihtiyacınız vardır ve bu işten keyif alıyor olmalısınız..
“Kendi sesinizi bulun, ona sadık kalın ve her zaman son hâlinde ısrar edin.”
Fikirlerinizi Mutlaka Not Edin
Lynch “Sakın fikirlerinizi unutmam diyerek yazmayı ihmal etmeyin.” diyor. Sonradan pişman olmamak için akla gelen fikirlerin yazılmasını istiyor. Lynch yazmadığı için iki üç tane önemli büyük fikrini unuttuğunu da belirtiyor.
“Her fikri mümkün olduğunca çabuk not edin. Çünkü eğer unutursanız bu yüzden kendinizi affedemezsiniz.”
Önemli Olan Neye Aşık Olduğunuzdur
David Lynch, önemli olanın aşık olduğunuz şey olduğunu belirtiyor, bu aşkın nedeninin ise soyut olduğunu dile getiriyor. Yaptığınız işe neden aşık olduğunuzu bilemeyebilirsiniz. Önemli olan bu bağlılık biçimidir.
“En önemli şey neye aşık olduğunuzdur. Bunun nedeni de soyuttur.”
Tıkandığınızda Sabırlı Olun
Yazar tıkanması olarak atfedilen şeye kendinizi inandırdığınızda buna yakalanırsınız. Yazamadığınızda biraz zaman tanıyıp yazmaya devam etmelisiniz. Lynch bu konuda sabırlı olunması gerektiğini dile getiriyor.
“Yazar tıkanması balık tutmak gibidir. Balık tutuyor ve hiç yakalayamıyorsanız balık tutmaya devam etmelisiniz. Sabırlı olmanız gerek.”
Üzerinde Çalıştığınız Medyumla Diyalog Kurun
David Lynch, film yapmaya resimlerin hareket etmesini görmek istediği için başladığını söylüyor. Sinema medyumunun sonsuz bir biçimde zengin olduğunu ve bu medyumla diyalog kurmaya başlandığında fikirlerin akmaya başlayacağını belirtiyor.
“Bir şeyler yarattığınız medyumu sevin, fikirler büyülü bir biçimde akmaya başlayacaktır.”
Fikirlerinizi Belli Kelimelerle Not Edin
Aklınıza fikirler gelmeye ve onu zihninizde canlandırmaya başladığınızda onu görebilir, duyabilir ve hissedebilirsiniz. Sonra onları not alın. Ancak belli kelimelerle not alıp sonra tekrar o kelimeleri okuduğunuzda o fikirleri tamamen aynı şekilde hatırlayabileceksiniz.
“Bir fikri yazarken onları belli öyle kelimelerle yazın ki sonrasında tekrar okuduğunuzda tüm fikirler yeniden zihninize gelsin.”
Soyut Filminizi Tanımlamaya Çalışmayın
Lynch film yaparken izleyiciler hakkında veya filmin nasıl olabileceği hakkında düşünmediğini belirtiyor. Filmler bir kere görülecek ve bitecek. İnsanların filmlere verdiği tepkiler olacaktır. Lynch, Eraserhead filmini yaparken insanların nasıl görüş sunacaklarını düşünmediğini söylüyor. İnsanlar çıkarım yapabilir, Lynch kendisinin insanlara doğru anlayıp anlamadıklarını söylemek istemediğini belirtiyor. Çünkü soyut bir film ve böyle olması planlandı. Dürüst ve soyut bir film olduğunu dile getiriyor.
“Eğer soyut bir film yapmaya karar verdiyseniz, onu tanımlamaya çalışmayın. Dürüst bir film yapın ve bırakın izleyiciler kendilerine göre yorumlasın.”
Kaynak: Outstanding Screenplays