Doctor Strange’in Benedict Cumberbatch tarafından canlandırılacağı kesinleşti. Biz de sizin için Doctor Strange hakkında bildiklerimizi sıraladık.
Benedict Cumberbatch’in Star Wars’ta yer alabileceği dedikoduları da sürerken hala, dün öğrendik ki oyuncunun Doctor Strange’i canlandıracağı kesinleşti, haber hafta başında gelmşti gerçi ama Marvel kesin açıklama yapana kadar tam olarak emin olamıyorduk. Keanu Reeves, Jared Leto, Justin Theroux, Oscar Isaac, ve Colin Farrell gibi isimlerin arasından sıyrılıp rolü kapan oyuncunun, yeni karakteri hakkında bilinmesi gerekenleri, Cinemablend’den ilham alıp toparladık biz de bu haberin üzerine.
Kendisi gerçekten de bir doktor
Stephen Strange, Doktor ünvanını yalnızca bir süper-kahraman ismi olarak kullanmıyor. Kendisi bir doktor, hatta beyin cerrahı. Aşırı bencil ve servet düşkünü kahramanımız, kariyerinden kopartılınca işler karışıyor. Geçirdiği bir trafik kazası sonucunda, ellerindeki sinirler zarar görüyor ve mesleğini icra edemez hale geliyor. Bunun ardından kendisine hocalık ve danışmanlık teklif edilse bile, kabul etmeyip de kazanın götürdüklerini telafi etme arayışına giriyor Strange. Bir süre başarısız girişimlerle elindeki hasarı gidermeye çalışsa da, en sonunda Himayalar’a gidiyor ve gizemli bir derviş olan The Ancient One’dan yardım istiyor. Lakin The Ancient One, Strange’i bencilliği nedeniyle reddediyor. Fakat Doctor Strange, The Ancient One’ın hayatını kurtarınca, dervişimiz karar değiştiriyor ve Strange’e gizemli sanatları öğretmeye başlıyor. Strange’de elini eski haline getirme sevdasından sıyrılıp yepyeni bir yol seçiyor kendine ve Sorcerer Supreme(Üstün Büyücü) lakabını hak ediyor. Ara sıra maceralarında tıbbi birikiminden faydalandığına da şahit oluruz gerçi. Film muhtemelen hikayenin başlarıyla çok alakadar olmayacaktır, çünkü Civil War(İç Savaş) yolda Marvel evreninde, o yüzden ne kadarı anlatılır bilemediğimiz için detaylı detaylı bir yazalım dedik.
Kendi üssü ve yardımcısı var
Her süperkahramanın sığınıp dinlenmelik bir mekana ihtiyacı vardır. Doctor Strange’inki ise Sanctum Sanctorum(isim tanıdık gelebilir, çizgi-romanların dini ve kültürel referansları sevdiğini unutmayın, Sanctum Sanctorum, kutsalların kutsalı demek olan bir deyim aynı zamanda). Üç katlı bir malikane olan Sanctorum, Greenwich Village’da olan çok özel bir bina. Doctor Strange her dediğimizde, aklınıza Doctor Who geliyorsa şu an haklı çıktığınıza çok sevineceksiniz: Sanctorum’un da TARDIS gibi içi dışından çok daha büyük. Aynı zamanda mekanı çok özel büyüler koruyor, ve izinsiz olarak içeri girmek neredeyse imkansız, bunu başarmak için çok çok güçlü olmanız lazım. Hatta sıradan insanlara Sanctorum çok acayip gözükse de, Doctor Strange’in tüm ihtiyaçlarını görmesinin yanı sıra Civil-War(İç Savaş) sırasında, Amerikan Hükümeti ile çalışmayı reddeden pek çok süper-kahraman, Sanctorum’u sığınak olarak kullanacak.
Üstün Büyücü bile olsanız, yardıma ihtiyaç duyabilirsiniz, Doctor Strange’in hayatında bu boşluğu dolduran isim ise Wong. Wong, Çinli dervişlerin soyundan geliyor ve aslında onu The Ancient One, Strange’e yardım etsin diye yolluyor ve yıllar Strange- Wong ikilisini en yakın dostlar haline getiriyor. Wong’un süper-yetenekler veya büyü gücü yok fakat dövüş sanatları ve gizemli sanatlar hususunda bilgi sahibi. Doctor Strange’e ve hatta başka Marvel karakterlerine de kendilerini savunmak için üç beş numara öğretmişliği var. Wong, filmde görmeyi kesinlikle beklediğimiz bir karakter.
Oldukça sağlam düşmanları var
Spider-Man, en ünlü kötülere sahip olan Marvel karakteri muhtemelen-ki Sinister Six filminin geleceğini de biliyoruz(Sinister Six Marvel’ın takviminde yok çünkü telif hakları Sony’ye ait). Daha önce Doctor Strange’in The Ancient One’ın hayatını kurtardığından bahsetmiştik-işte The Ancient One’ı öldürmeye çalışan, Baron Mordo idi(Mordo almanca cinayet, Voldemort fransızca “ölüm uçuşu” demek. Baron Mordo ve Lord Voldemort arasındaki bağı yakaladınız mı? Doctor Strange’in pelerini, büyücü olması derken, çizgi-roman manyaklarının, neden çizgi-romanları bu kadar sevdiğini anlayabilirsiniz. Esinlenmeler, geçişler derken, edebiyatın ve insanlık külliyatının her yanından bir parça buluveriyorsunuz-ki bu alışılmışın dışında bir örnek; muhtemelen Doctor Strange J.K. Rowling’i etkileyen şeylerden biri-tabii çok sağlam bir tesadüf de olabilir). Baron Mordo sık sık kara büyüye başvurup, karanlık yaratıkları kendi safında mücadele vermeye çağırdığı için, Üstün Büyücümüz de aynı yöntemleri izleme hususunda çekimser olduğu için oldukça güçlü bir rakip. Hatta diğer kötülere kıyasla açık ara baş düşman Doctor Strange. Kendisinin bir Doctor Strange filminde yer almaması düşünülemez.
Bu arada Mordo ne kadar güçlü olursa olsun, bir de onun üstadı Dormammu var, kendisi Karanlık Boyut(Dark Dimension)ın yöneticisi. Kendisinin “şeytandan bile kötü” diye tasvir edilmişliği var. Güçleri hemen hemen sınırsız ve saf enerjiden yaratıldığı için, tamamen yok edilmesi imkansız, keza kendini sürekli baştan yaratabiliyor. Evreni hala ele geçirememiş olmasının yegane sebebi, Karanlık Boyut’tan uzak düştüğü zaman aralığında güçlerinin zayıflamış, olsa da Doctor Strange’in onu alt etmesi yine de mümkün değil. Umuyoruz ki filmde kendisini görmeyiz çünkü ilk filmde kahramanın kendinden güçlü bir düşmanla çarpışması seyirciyi küstürüyor- ki Green Lantern’i izleyenler bu durumu iyi bilir.
Yeri Gelince İyi Bir Takım Oyuncusu