Oyuncu, yazar ve yönetmen Nicolas Bedos’un son filmi Yeni Baştan – La Belle Epoque çarpıcı bir romantik komedi. Hayatının aşkıyla tanıştığı eski güzel günlere geri dönebilmek için geçmişi adeta bir film seti gibi yeniden canlandıran bir şirkete başvuran 60 yaşındaki Victor’un hikâyesini anlatan film, bilhassa görsel üslubu ve anlatısıyla dikkat çeken bir yapıt. Tatlı bir dille anlattığı hikâyesi dâhilinde duygusal bir damarı da yakalayan film, Daniel Auteuil, Guillaume Canet ve Fanny Ardant gibi dev yıldızlarla dolu kadrosuyla da iştah kabartıyor. Filmin başrol oyuncularından biri ve Fransa sinemasının en büyük yıldızlarından olan Fanny Ardant’la UniFrance’ın gerçekleştirdiği bir etkinlik kapsamında Paris’te buluştuk ve kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Deşifre: Hakan Kalyoncu
FilmLoverss: Yeni Baştan filminde 1974’e bir dönüş yaşıyoruz. O yılların sizin için ne ifade ettiğini merak ediyoruz. Eğer bir şansınız olsaydı o zamanlara geri dönmek ister miydiniz?
Fanny Ardant: Hayır. Ne zaman bana bu soruyu sorsalar cevabım hep aynıdır. Çocukluğum, okulun bittiği ve yaz tatilinin başladığı günler benim için büyülü zamanlardı. Ancak hayatımda iyi günler kadar kötü hatta çok kötü günler de oldu. Bu tür dönemleri içimde bir müze gibi biriktirmeyi sevmem. Ben bugünü seven bir kadınım. 1974 yılı… O yıllarda üniversitedeydim. Hiçbir şey umurumda değildi. Çok gençtim. Dünyada olanlar için heyecanlıydım. Politik, sanatsal, felsefi kitaplar, müzik, resim, Kara Panter Partisi (70’lerde Fransa’da ortaya çıkan bir antifaşist hareket) gibi siyasi hareketler, Vietnam Savaşı, sigara içmek, içki içmek, sevilmek… Her şey harikaydı. O dönemde Amerika’yı daha az severdim. Tüm imkânlara sahiptim. Politik bir kadın sayılmazdım yine de. Benim dönemim oldukça politikti ama ben asla siyasi partilere katılmazdım. Sadece üniversiteye giderdim. 70’lerin bir bölümündeyse Londra’daydım. Londra’da harika zamanlar geçirdim. Keyif almayı öğrendim. Zamanımı boşa harcamıyordum. Hatırlıyorum da sürekli küçük işler arıyordum ve her seferinde kovuluyordum. Ancak 70’leri kötülemiyorum. Çünkü nihayetinde sadece bir hayatım olduğunu ve bu hayatta kötü şeylerle de karşılaşabileceğimi bilecek kadar zekiydim. Dünyayı değiştirmek için bir şeyler yaptığım söylenemez. Oyuncu olmak istedim ancak üniversitemde sıkışıp kaldım. En iyisi değildim ama siyaset bilimiyle uğraştım. Kanunlara karşı gelen siyasi hareketlere çok güçlü bir şekilde bağlanmış insanlara büyük bir hayranlığım var. Çünkü hayatlarını ortaya koyuyorlar. Ben sadece bir oyuncu olmak istedim. Eğer yasalara karşı gelen bir siyasi gruba girersem polislerden kaçmam gerekeceğini biliyordum. Bunları düşündüğümde böyle insanlara hayranlık duyuyorum. Ben bencildim ama onlar değillerdi.
FilmLoverss: O yıllarda sinemada yaşanan devrimden bahsedebilir misiniz?
Fanny Ardant: 70’lerde tamamen sinemayla ilgilenmiyordum. Oyuncu olmak istiyordum. Ailem beni çok severdi. Okulu bitirdiğimde ne yapacaksın diye sorduklarında oyuncu olmak istiyorum derdim. Bu yüzden üniversitede siyaset bilimini seçtim çünkü Fransa’daki en kısa çalışma alanı orası, böylelikle sonrasında oyuncu olabilecektim. Okuduğum bölümü çok sevdim ve asla pişman olmadım. Orada çok şey öğrendim. Beni farklı biri yaptı. Çok fazla şey okudum. Sinemadan daha çok müzikle ve sahnede rol oynamakla uğraştım. Sinemada bir oyuncu olabileceğimi hiç düşünmezdim. Film teklifleri gelene kadar ben sadece tiyatroda sahne alıyordum.
FilmLoverss: Peki ya Yeni Baştan filmi? Bu projede ilginizi çeken şey neydi?
Fanny Ardant: Başlangıçta film benden çok uzaktaydı. Nicolas Bedos’u biraz tanıyordum. Kendisinin zeki biri olduğunu düşünüyorum. Çok hızlı. Çok modern. Provokatör insanları severim. Senaryonun bir bölümünü okuduğumda başta beğenmedim ama daha sonra neler olduğunu anladım. Karakterim acımasız, bencil, diğerlerini önemsemeyen birisi. “Peki devamında yine aynı şeyler mi olacak” diye düşündüm. “Acaba karakterim aynı yoldan mı gidecek” dedim içimden. Neler olacağını merak ettim. Bunlar ilgimi çeken şeylerdi. Farklı kişilerin aynı karakteri canlandırması ilginçti. Örnek vermek gerekirse canlandırdığım karakter benden çok farklı modern ve sosyal ağlarda aktif biri. Hiç tanışmadığım bir karakteri derin bir şekilde canlandırmayı seviyorum… Şu anda yaşlı olsanız bile sevgi sayesinde modern olabilirsiniz.
