Geride bıraktığımız haftanın sinema ve televizyon dünyasında öne çıkan haberlerini sizler için derledik.
Bu haftaki içeriğimizde Star Wars: Skywalker’ın Yükselişi – Star Wars: The Rise of Skywalker’dan The King’e ve The Crown’a haftanın fragmanları, sinema dünyasındaki Marvel filmleri tartışması, yeni sinema yasası için yürürlüğe giren yönetmelik, Gotham Ödülleri’ne aday yapımların açıklanması ve çok daha fazlası var.
Haftanın Haberleri: 21-26 Ekim
Haftanın Fragmanları
20 Aralık’ta vizyona girecek Star Wars: Skywalker’ın Yükselişi’nden yeni bir fragman yayınlandı. 2015’te başlayan yeni Star Wars üçlemesine son noktayı koyacak olan Skywalker’ın Yükselişi’nde kadroya Naomi Ackie, Keri Russell, Matt Smith ve Richard E. Grant gibi isimler dâhil oluyor.
72. Cannes Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü ile dönmesinin ardından En İyi Uluslararası Film Oscarı için Fransa’nın aday adayı olan Les misérables’dan yeni fragman yayınlandı. Ladj Ly’ın aynı adlı kendi kısa filminden uyarladığı Les misérables, 2005 yılında Paris’te yaşanan olaylardan esinlenerek Paris’te işçi sınıfının yaşadığı banliyö semtlerinden biri olan Montfermeil’de geçiyor ve bu bölgedeki güvenlik güçlerine katılan Stéphane’ın hikâyesini anlatıyor.
Oyuncu kadrosunda Timothée Chalamet, Robert Pattinson, Joel Edgerton ve Ben Mendelsohn gibi isimlerin yer aldığı The King’den son bir fragman yayınlandı. 2010 yapımı Hayvan Krallığı – Animal Kingdom ile önemli bir başarı elde ettikten sonra son işi War Machine ile pek de iyi geri dönüşler almayan David Michôd’ın yönettiği film, babasının ölümünün ardından genç yaşta İngiltere Kralı olan V. Henry’nin bir yandan Fransa ile süregelen savaşı kazanmaya çalışırken bir yandan da saray entrikaları ile boğuşmasını konu alıyor.
17 Kasım’da ekranlara geri dönecek olan The Crown’ın 3. sezonundan fragman yayınlandı. Olivia Colman’ın Claire Foy’dan rolü devralıp Kraliçe II. Elizabeth’i canlandırdığı ve aynı zamanda Helena Bonham Carter’ı Prenses Margaret rolünde göreceğimiz yeni sezon; Kraliçe II. Elizabeth’in, Britanya’nın geçirdiği hızlı değişimle baş etmeye çalışırken; Kraliyet ailesinin monarşinin gerekleri, parçalanan kişisel hayatları ve kendi istekleri arasında bocalamaya devam etmesine odaklanıyor.
Sinema Dünyasındaki Marvel Filmlerine Dair Tartışma, Son Hızıyla Devam Ediyor
Hatırlayacaksınız geçtiğimiz haftalarda Martin Scorsese, son dönemde ardı ardında gişe rekorları kıran Marvel filmlerinin sinema olmadığını düşündüğünü belirtmiş ve ardından bu filmlerin sinema salonlarını ele geçirmesine izin verilmemesi gerektiğini eklemişti. Bu açıklamaların ardından Marvel Sinematik Evreni’nde yer alan Robert Downey Jr. ve Natalie Portman gibi isimler, usta yönetmenle aynı fikirleri paylaşmadıklarını belirtmişlerdi.
Öte yandan bir başka usta isim Francis Ford Coppola’nın hafta başındaki açıklamalarıyla birlikte tartışmalar bir kez daha alevlenmeye başladı. Marvel filmlerinin değersiz olduğunu ve aynı şeyleri tekrar tekrar izlemenin kimseye yeni bir şey katmayacağını belirten Coppola’ya birkaç gün sonra Ken Loach’tan da destek geldi.
Diğer yandan Guardians of the Galaxy serisinin yönetmeni James Gunn, konuyla ilgili olarak westernlerin ve gangster filmlerinin de bir dönem aynı muameleyi gördüğünü ve herkesin bu filmlerin kıymetini anlamayacağını söyleyerek Marvel filmlerine destek çıktı. Yine Marvel Sinematik Evreni’nde sıkça karşımıza çıkan Jon Favreau ise, Robert Downey Jr.’a benzer minvalde bir açıklamada bulunarak Scorsese ve Coppola gibi yönetmenlerin istedikleri görüşü belirtme hakkına sahip olduklarını söyledi.
Yeni Sinema Yasasındaki Uygulamaları Düzenleyen Yönetmelik Yürürlüğe Girdi
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yılın sonunda başlayıp bu senenin ilk aylarında da sinema gündemimiz yoğun şekilde meşgul edip tarihe “mısır savaşları” ismiyle geçen tartışmaların nihayetinde yeni sinema yasası, 30 Ocak 2019’da Resmi Gazete’de yayınlanmış ve 1 Temmuz’da itibaren de yürürlüğe girmişti. Sinema salonlarıyla yapımcılar arasındaki tartışmayı genel manada yapımcıların leyhinde sonuçlandıran bu yasa, gerek sansürün önünü açan maddeleri gerekse hâlihazırdaki maddelerinin açık olmaması nedeniyle eleştirilerin odağı hâline gelmişti. Nitekim yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Cinemaximum, yasayı biraz da olsun bükerek tüm indirimleri kaldırmıştı.
Öte yandan 22 Ekim günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”, en azından birtakım sorunları ortadan kaldırabilirmiş gibi görünüyor. Düzenlemeye göre; “Öğrenci bileti”, “Sabah seansı bileti” “Belirli yaş ve üzeri bileti”, “Engelli bileti” gibi bilet sınıflandırmaları artık yasalar dâhilinde düzenlenebilecek fakat bu türdeki biletler, başka ürünlerin satışlarıyla ilişkilendirilemeyecek. Bununla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bilet satışı ve toplam hasılat gibi verilerin şeffaf olarak paylaşımı konusundaki ısrarı da devam ediyor.
Gelgelelim bu son düzenlemede en dikkat çekici nokta filmlerin internet üzerinden yayın yapan platformlarda yayınlanma sürecine dair madde oldu. Buna göre sinema salonlarında vizyona giren filmler, en az beş ay süreyle ücretli yayın yapan Netflix gibi platformlara, en az altı ay süreyle ise ücretsiz yayın yapan mecralarda gösterilemeyecek. Bu durumun oluşmasında kuşkusuz Organize İşler: Sazan Sarmalı’nın, vizyondaki henüz ikinci haftasının ardından, hiçbir bilgi verilmeden Netflix’te yayına girmesi var. Bununla birlikte bazı yerli filmlerin, vizyon macerasını bitirmesinin hemen ardından Netflix’te yayına girdiği de gözlemlemek mümkündü. Ancak yeni düzenlemeyle birlikte bu, mümkün olmayacak. Fakat The Irishman ya da Marriage Story gibi çeşitli ülkelerde birkaç hafta vizyonda kalması planlanan Netflix filmlerini, bu yasanın ardından festivaller ya da bazı özel gösterimlerin haricinde büyük perdede izleyemeyeceğiz gibi görünüyor.
Öte yandan Türkiye’de güzel bir pazar bulmasının ardından ardı ardına yatırımlar yapan Netflix’in, RTÜK düzenlemesinin ardından bu yeni maddeyle birlikte hareket alanının daha da kısıtlanmasının ardından ülkedeki geleceğini ne yönde şekillendireceği bir diğer merak konusu.
Paolo Sorrentino, HBO İçin Mini Dizi Çekecek
İtalyan sinemasının son dönemdeki en önemli temsilcilerinden Paolo Sorrentino, The Young Pope ve The New Pope’un ardından bu kez bir mini dizi projesi için HBO ile çalışacak. Dört bölümden oluşması planlanan dizide yönetmenle birlikte Feud dizisinin yaratıcıları Jaffe Cohen ve Michael Zam de yer alacak. Hollywood’daki bir film yıldızı ve onun yakın arkadaşlarının hayatını odak noktasına alacak dizinin çekimlerine gelecek yılın başında başlanması planlanıyor.
Joseph Mawle, The Lord of the Rings Dizisinin Oyuncu Kadrosuna Dâhil Oldu
Game of Thrones’ta Benjen Stark karakterine hayat veren Joseph Mawle, hazırlıkları son hızla devam eden The Lord of the Ring dizisinin oyuncu kadrosuna katıldı. Oyuncunun hangi karaktere hayat vereceği açıklanmış değil fakat dizinin kötüsü olarak karşımıza çıkabileceği hatta bu karakterin Sauron olabileceği konuşuluyor. Patrick McKay ve John D. Payne‘in yaratıcılığını yaptığı ve J.A. Bayona’nın ilk iki bölümünü yöneteceği dizi, Orta Dünya’nın İkinci Çağı’nda geçecek.
Isaac Asimov’un Vakıf – Foundation Romanından Uyarlanacak Apple Dizisinin Başrollerinde Jared Harris ve Lee Pace Yer Alacak
Isaac Asimov’un ilk kitabı 1951’de yayımlanan kült bilimkurgu serisi Vakıf’ın dizi uyarlamasını başrolleri belli oldu. Apple TV+’da yayınlanacak dizinin başrollerinde Jared Harris ve Lee Pace yer alacak. Harris’in Hari Seldon’a, Pace’in ise Brother Day’e hayat vereceği dizinin yaratıcılığını David S. Goyer ve Josh Friedman ikilisi yapıyor.
Ted Sarandos, Netflix’in Üyelik Ücretlerinde Herhangi Bir İndirime Gitmeyeceğini Açıkladı
Bildiğiniz üzere Netflix, online yayın yapan platformlar içerisinde uzun bir süredir zirvede rakipsizdi. Ancak yakın zamanda hem Apple hem de Disney’in bu sektöre giriş yapmasıyla birlikte Netflix’in artık oldukça ciddi rakipleri var. Dahası yayına önümüzdeki aylarda başlayacak olan Apple TV+ ayda 5 dolar, Disney+ ise 7 dolar bir üyelik ücreti talep ediyor olacak. Netflix’in en ucuz olan standard paketi ise 13 dolar. Dolayısıyla bu durumun şirketin üye kaybıyla sonuçlanacak bir yola girme ihtimali sıkça dillendiriliyor. Gelgelelim Netflix’in sahibi Ted Sarandos’un bu konuyla ilgili herhangi bir endişesi yok. Öyle ki Sarandos, yakın zamanda üyelik ücretlerinde bir indirim yapmayı planlamadıklarını, bu işi ücretten ziyade hakkını vermekle ilgisi olduğunu düşünüyor. Dizi ve filmlerin haklarını satın aldıkları şirketlerin, bu içerikleri bir yerden sonra kendilerine vermeyeceğini tahmin ettiğini söyleyen Sarandos, bu sebeple kendi orijinallerine yatırım yaptıklarını ve bu sebeple zengin bir kütüphaneleri olduğunu da ekliyor.
29. Gotham Ödülleri Adayları Açıklandı
Ödül mevsiminin ilk demlerini yaşadığımız şu günlerde 29. Gotham Ödülleri’nin adayları açıklandı. Üçer adaylık elde eden Marriage Story, The Farewell, Uncut Gems ve The Last Black Man in San Francisco, görünen o ki, beklenildiği de üzere, ödül sezonunun öne çıkan filmleri olacak. Adaylıkların tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.
Wes Anderson, Favori 30 Filmini Açıkladı
Son dönemin en dikkat çekici işlerine imza atan isimlerinden Wes Anderson, IndieWire için favori 30 filmini sıraladı. Oyuncu kadrosuyla dikkat çeken son filmi The French Dispatch’i merakla beklediğimiz yönetmenin listesinde pek çok kült filmi görmek mümkün. Aynı zamanda Anderson’ın listesinde 2000 sonrasından yalnızca bir filmin bulunuyor olması da ilginç.
Joker, Tüm Zamanların En Çok Hasılat Elde Eden 18+ Filmi Oldu
Yalnızca 55 milyon dolarlık bütçesine karşın gişede büyük bir başarı kazanan Joker, rekorlara imza atmaya devam ediyor. Todd Phillips yönetimindeki Joker, son olarak dünya genelinde 782 milyon kazanan ilk Deadpool filmini geride bırakarak tüm zamanların en fazla hasılat elde eden 18+ filmi oldu. Vizyon yolculuğunu tamamladığında 1 milyar doları geride bırakacağı düşünülen film, Warner Bros.’a tam 500 milyon dolar kazandırabilir. Dolayısıyla daha önce Batman ve Superman: Adaletin Şafağı – Batman v Superman: Dawn of Justice ya da Justice League gibi işlerle hayal kırıklığı yaşayan şirket, gelecekte tarz olarak Joker’e daha yakın filmler çekebilir.
