Haftanın kısa filmi bir adamın alışagelmiş olduğu egemenlik, güç kavramlarının ve alanlarının yıkılmasını konu ediyor. A(r)men bir adamın koluna hakim olamazken bir mucize yaşadığını düşünüp kendine söz geçirememesinin hırsını ve korkusunu anlatıyor.
Bir adam ona doğa dahil her şey önüne serildiği anda bütün her şeyin egemeni olmak istemiştir ve birçok bahane ve güç bularak gördüğü her şeyi egemenliği altına almak istemiştir. Gördüğü her şeye sahip olmak isteyen bu adam egemenliğe aldığı her şeyi kendisinin bir parçası yaparak onu köleleştirmiştir. Böylelikle parça bütün ilişkisi içerisinde köle olan parçalar bütünün bir parçası durumda aidiyet hissettikleri için bir baş kaldırış düşünmezler ve bu parçalar bütünün köleliğinde, sanki kölelik artık normal denilen kavrama dönüşmüş gibi yaşamlarına devam ederler. Fakat bu haftanın kısası bir parçanın yeniden doğuşunu gösteriyor ve köleliğin sonunu gösteriyor.
Haftanın Kısa Filmi Bir Parçanın Egemenliğe İsyanı
Haftanın kısası A(r)men bir adamın günlük rutini ile başlıyor. Bu adam iş için her gün ne yapıyorsa onu yapıyor lakin o gün egemeni olduğu rutin bir anda kırılıyor ve adam kolunu kaybediyor. Bu kaybediş ile gelen eksiklik duygusu adamın hayatını başka bir boyuta geçiriyor lakin bu boyut başka bir kırılma ile tekrar bölünüyor. Bu kırılmayla beraber adamın her zaman egemen olduğu bir parça yeniden doğuyor ve bu yeniden doğuş ile tarihin öğrettiği tüm normları ve paradigmaları yıkıyor bunlara uymuyor. Bu yıkımla beraber adamın egemenliği zedeleniyor ve tekrar bu egemenliği kazanmak için çok büyük şeyleri göze alıyor. Bir adamın hırsı ve güç aşkını gördüğümüz haftanın kısası bize birçok şeyi sorgulatıyor!