Can Eren imzalı Ben, Yalnızlık Aleti, tüketim toplumunda bireyin kendi içinde yarattığı boşluğu doldurmaya çalışmasını anlatıyor.
İçinde bulunduğumuz çağ her ne kadar teknoloji çağı olarak nitelense de aslında tam anlamıyla bir tüketim çağıdır. Tüketim artık küresel bir kültür haline gelmiş; değerler, anlamlar ve satın alma alışkanlıklarımız bizim toplumsal ve bireysel deneyimlerimiz için gittikçe daha önemli bir hale gelmiştir. Tüketim alışkanlıklarımız artık hareketlerimizi, düşüncelerimizi ve en önemlisi hayatımızı da biçimlendiren en önemli faktördür. Bu durum çoğunluk için mutluluk ihtiyacı olsa da tüketimin bir yan etkisi olarak bireyin yavaş yavaş kendini tüketmeye başlaması ve insani değerlerin birçoğunun da içini boşaltması su götürmez bir gerçektir. Can Eren’in yazıp yönettiği Ben, Yalnızlık Aleti filmi de tüketim toplumunda insan ve ürün ilişkisi üzerinden bireyin ne denli yozlaştığını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Ben, Yalnızlık Aleti: Tüketim Toplumunda Bireyin Bir Kara Delik Gibi Büyüyen Yalnızlığı
Ben, Yalnızlık Aleti filminin konusu kısaca şöyledir: 40’lı yaşlarında, saçlarına aklar düşmüş bir adam simülasyon teknolojisi sayesinde sosyalleşmeye çalışır. Kısa süre sonra kullandığı simülatör bozulduğunda akıllı ev teknolojileriyle çevrili bakımsız evinde yalnızlığıyla yüzleşmek zorunda kalır. Yalnızlığıyla başa çıkmak adına televizyonda gördüğü ‘pet insanı’ isimli bir teknoloji satın alır.
Ben, Yalnızlık Aleti; çıkış noktası ve hikâyesinde olduğu kadar sanat yönetmenliği de oldukça başarılı. Karakterin yaşadığı ev; parlak, yeni ve son teknoloji yerine eski, kenara atılmış ve çok da gerekli olmayan birçok teknoloji aletiyle çevrili. Bu durum günümüz insanının gereksinim duymadan satın aldıklarıyla olan ilişkisini güzel niteliyor. Karakterin en son satın aldığı ‘pet insan’ ile olan ilişkisi; bireyin sürekli tüketerek kendi içinde oluşturduğu boşluğu ironik bir şekilde hiçbir zaman dolduramamasına oldukça çarpıcı bir örnek.
Ben, Yalnızlık Aleti ulusal alanda; !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, Eskişehir Uluslararası Film Festivali, Marmaris Uluslararası Kısa Film Festivali, Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’ne katılmış ve AFSAD Kısa Film Festivali’nde Ön Jüri Özel Ödülü’nün de sahibi olmuştur. Uluslararası alanda ise Cyborg Film Festivali, Fake Flesh film Festivali ve Imagine Science Film Festivali’nde yer almıştır.