Serimize, üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen yayından kaldırılışı insanların aklına geldiğinde hala derin bir üzüntüyle hatırlanan, muhteşem bir bilimkurgu dizisi olan Firefly ile devam ediyoruz.

Dünya tarihindeki ilk yapımdan beri, yapımlara gerekli değerin verilip verilmediği tartışması döner. Yaygın tabirle, bir yapımın ‘’Overrated’’‘’Underrated’’ mı olduğunun tartışması. Bu seri boyunca her yazımda belirttiğim durumu tekrar belirtmek boynumun borcudur. ‘’Hak Ettiği Değeri Görmediğine İnandığım Yapımlar’’ ne demek? Bu seride yazacağım tüm yapımlar herhangi bir nesnel ölçümleme olmadan benim hissiyatımla belirlediğim yapımlar olacak. Kiminiz zaten daha önce bu yapımları duymuş olabilirsiniz, kiminiz ‘’Buna gayet hak ettiği değer verilmişti.’’ diye düşünebilirsiniz ama yazacağım yapımlar bana göre hak ettiği değeri görmediği için birçok insan belki de daha önce bu yapımları duymamış olabilir. Az biraz insana bu güzel yapımları izlettirebilirsem ne mutlu bana.

En başından beri bu seriyi hissiyatımla yaptığımı belirtiyorum. Hatta bazı örnek verdiğim yapımlar, bol ödüllü, kendisine hak ettiği değerin verilip verilmediği tartışılabilir yapımlar. Fakat Firefly sanıyorum ki tartışmasız bir şekilde bu serinin başlığına en uygun dizi diyebiliriz. 2002 – 2003 yılında FOX’ta yalnızca 14 bölüm yayınlandıktan sonra yayından kaldırılan bilimkurgu dizisi Firefly’ın adı her geçtiğinde dünyanın herhangi bir yerinde üzülen, hayıflanan ve sinirlenen bir insana denk gelebiliriz. Çünkü bu kadar iyi bir yapım ilk sezonunun sonunda Anti Amerikancı ve hümanist bir dizi olduğu için yayından kaldırılmamalıydı. Bu yapımı duymayan, ya da gözden kaçıranların sayısının oldukça yüksek sayıda olduğunu düşünerek, olabildiğince spoiler vermeden diziyi anlatmaya çalışacağım.

Bir Uzay Westerni: Firefly

landscape-1486659717-wash-mal-and-zoe-on-the-bridge-of-serenity

Joss Whedon‘un yaratıcısı olduğu Firefly, 2002-2003 sezonunda FOX kanalında yayınlanmış, 14 bölüm sonunda beklenmedik iptal kararının ardından 2005 yılında Serenity isimli bir film çekilerek konusu bağlanmış, tek sezonda kült mertebesine erişmiş bir bilimkurgu dizisidir. Nathan Fillion, Gina Torres, Alan Tudyk, Summer Glau gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı, 2517 yılında geçen dizide, insanların yeni bir yıldız sistemini keşfetmesinden sonra Serenity isimli bir geminin mürettebatı olan uzay kovboyları ile yolcularının maceralarını izliyoruz.

”Kaptan Malcolm Reynolds ve ikinci kaptan Zoé merkez gezegenlere karşı ayaklanmada omuz omuza savaşmış, ancak kaybeden tarafta yer almışlardır. Yaşam alanı olan tüm gezegenler, Dünya gibi yaşanabilir durumdadır. Fakat bazı gezegenler yüksek teknoloji ile donatılmışken, diğerleri suçlular, serseriler ve yoksulların atıldığı yerler olmuştur.

Serenity isimli “Firefly Sınıfı” uzay gemisi ve mürettebatı zamanının çoğunu dış dünyalarda geçirmektedir. Bu dünyalar, genellikle endüstrinin elinin dokunmadığı ve dolayısıyla yedek parça olmayan dünyalar olduğu için bir araç yerine at kullanmanın daha mantıklı olduğu yerlerdir.”

Evet yukarıdaki dizinin konusundan bahsettiğim kısmın sonunu yanlış okumadınız. Firefly, ”İnek sürülerinin uzay gemisiyle taşındığı” bir dizi. Aslında insanlar bilimkurgu ve Western birleşimi karakterleri, yapımları çok seviyor. Star Wars evrenindeki Han Solo karakterini buna örnek gösterebiliriz. Tam bir ”Uzay Kovboyu” olan Han Solo insanlar tarafından oldukça sevilen bir karakter olmuştur. İşte Firefly dizisi bilimkurgu – Western karışımını oldukça tatlı bir kokteyl haline getirmekte oldukça usta bir dizi.

Muhteşem giriş şarkısı Ballad of Serenity ile açılan dizinin bölümleri günümüzden beş asır sonraki bir gelecekte geçmektedir. Ancak birçok farklı gezegen ve farklı bir zaman söz konusu olsa da olaylar ve mekanlar seyirciye aşinadır. Kaptan Malcolm ve tayfası farklı gezegenlerde bazen salon kavgalarına karışırlar bazen de şimdinin dünyasındakine benzer güç baronlarıyla, acımasız oligarklarla kıyasıya mücadele ederek hayatta kalmaya çabalarlar. Serenity de onların kendilerini ait, mutlu, huzurlu hissettikleri evleridir.

Firefly’da çoğu bilimkurguda pek de dikkat edilmeyen nüanslara oldukça dikkat ediliyor. Örneğin; uzayda bir patlama sırasında ses duyulmuyor ya da gemiler uzayda giderken ses çıkartmıyor. Gezegenler arası ortak dil olarak İngilizce ve Çince belirlenmesi de oldukça güzel bir karar olmuş. Tüm bunların yanında aslında dizinin bu kadar sevilmesinin en önemli sebebi gerçekçiliği. Firefly, abartı reaksiyonların ve hikayelerin olmadığı, karakterlerle empati yapıp, dizinin içine girebildiğiniz oldukça gerçekçi bir dizi.

FOX’un bir sezon sonunda apar topar yayından kaldırdığı Firefly tüm dünyada hala kendisine sadık büyük bir hayran kitlesine sahip. Gönül rahatlığıyla bu muhteşem diziyi size öneriyorum, fakat Firefly’la birlikte size bir önerim daha var. İzleyin onu ama çok da bağlanmayın, zira birinci sezonu bitirdikten sonra dizinin devamını izleyemeyecek olduğunuzu anladığınız o an, yaşadığınız hayal kırıklığı çok büyük oluyor. İyi seyirler.

 

 

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information