Hong Kong İkinci Yeni Dalgası’nın en önemli isimlerinden Wong Kar-wai‘nin imzasını taşıyan ve sinema tarihine damga vuran, Maggie Cheung ve Tony Leung‘un başrollerinde yer aldığı In the Mood for Love, kendisinden önce gelen Days of Being Wild ve kendisinden sonra gelen 2046 ile birlikte Love üçlemesinin ikinci filmidir.

Romantizm ve aşkı orijinal bir anlatıyla birleştiren film, izleyiciyi 1962 yılının Hong Kong’una götürür ve birbirlerine deliler gibi aşık olan, tutkuyla bağlanan Mrs. Chan ve Mr. Chow’un hikâyesine odaklanır. Her ikisinin de eşleri onları aldatmaktadır. Mrs. Chan ve Mr. Chow ise eşleri gibi evliliklerine sadakatsizlik yapmama konusunda fikir birliğine varmıştır. Fakat ikilinin arasındaki arkadaşlık, karşı konulması pek mümkün olmayan çekim gücünün de etkisiyle başka bir boyuta geçer. Birbirlerinin tenlerine dokunmadan geçen zaman içerisinde ikilinin arasındaki çekim gücü daha da büyür.

Beyazperdeye aktarılan en acıklı, en gerçek aşk hikâyelerinden biri olan film, şiirsel anlatısının yanında izleyiciyi romantizm doruklarına götürür. Evlilik kurumunun sarsılmaması için hayatı devam ettirmek zorunda olan karakterler, aşkın çekim gücüne kendilerini kaptırırlar. Renk paletinden, unutulmaz müziklerine; başarılı oyuncu performanslarından, sanat ve görüntü yönetimine kadar her şeyiyle bir ustalık eseridir.

Yönetmeninden, oyuncu kadrosuna; teknik özelliklerinden, kamera arkasında yaşanan birçok olaya kadar In the Mood for Love hakkında bilinmesi gereken 15 detayı derledik.

In the Mood for Love Hakkında Mutlaka Bilinmesi Gereken 15 Detay

Filmin Esinlendiği Kısa Hikâye

Filmin orijinal fikri ve ilham kaynağı, sık sık merdiven boşluğunda birlikte yürüyen ancak sohbet etmeyen iki karakterin yaşadıklarını konu alan bir Japon kısa hikâyesine dayanıyormuş. Bu kısa hikâyenin sonunda, filmden farklı olarak ana karakterler intihar etmiş.

Wong Kar-wai ve Görüntü Yönetmeni Christopher Doyle’un Bir Araya Geldiği Altıncı Film

Film, Wong Kar-wai ve görüntü yönetmeni Christopher Doyle‘un bir araya geldiği altıncı film olma özelliğini taşıyor. İkili daha önce Days of Being Wild, Chungking Express, Ashes of Time, Fallen Angels ve Happy Together filmlerinde birlikte çalıştı.

Ancak Christopher Doyle çekimlerin yarısında filmden ayrılmak zorunda kalmış ve Mark Lee Ping-bin görüntü yönetmeni olarak filme dâhil olmuş. İki farklı görüntü yönetmeninin filmde çalışması ve filmin süresi boyunca hikâyenin hiçbir açıdan sekteye uğramamış olması, takdire şayanlık bir durum olarak nitelendirebilir.

Öte yandan Christopher Doyle, geçtiğimiz yıl verdiği bir demeçte In the Mood For Love ile çok gurur duyduğunu dile getirmiş.

Wong Kar-wai, Bu Filmi Çekerken Alfred Hitchcock’un Unutulmaz Filmi Vertigo’dan Etkilenmiş

Wong Kar-wai, bu filmi çekerken Alfred Hitchcock’un unutulmaz filmi Vertigo’dan etkilenmiş. Yönetmen, Tony Leung‘un filmde canlandırdığı karakteri, Vertigo’da James Stewart’ın hayat verdiği John ‘Scottie’ Ferguson’a benzetiyor:

“Tony’nin filmdeki rolu bana James Stewart’ın Vertigo’daki rolünü hatırlatıyor. Bu karakterin karanlık bir tarafı var. Birçok izleyicinin burada masum bir ilişkinin olduğunu düşünmeyi tercih etmesi bence çok ilginç. Bunlar iyi insanlar çünkü, onların eşleri sadakatsiz ve onlar bunu reddediyor. Kimse bu karakterlerde bir karanlık taraf görmüyor ve yine de eşleriyle yüzleşmek ve bir ilişki yaşamak gibi hayali senaryolar ortaya çıkarmak için gizli gizli toplanıyorlar. Bu olabilir çünkü Tony Leung’un yüzü çok sempatik. Sadece John Malkovich’in bu rolü oynadığını hayal edin. ‘Bu adam gerçekten tuhaf’ diye düşünürdünüz. Vertigo için de aynı şey geçerli. Herkes James Stewart’ın iyi bir insan olduğunu düşünüyor, bu yüzden hiç kimse onun karakterinin gerçekten hasta olduğunu düşünmüyor.”

Çekimleri 15 Ay Sürmüş

Filmin çekimleri 15 ay sürmüş. 15 aylık bir zaman zarfı, bir filmin çekilmesi açısından oldukça uzun bir süre. Ancak karakterler arasındaki ilişkinin ve bu ilişkinin getirmiş olduğu romantizm ve aşkın filme yansıtılış şeklini düşündüğümüzde, bu sürenin mâkul olduğunu söyleyebiliriz.

Orijinal Süresi 130 Dakikaymış

Filmin orijinal süresi 130 dakikaymış ancak son kurguda filmin 32 dakikası kesilmiş ve bizim izlediğimiz 98 dakikalık versiyona dönüşmüş. Filmden yarım saatin kesilmiş olması, ilk bakış bir dezavantaj olarak varlık gösterebilir ancak 98 dakikalık zaman zarfında film anlatmak istediği her şeyi müthiş bir ustalık ve incelikle beyazperdeye yansıtıyor. Yönetmenin bu konuda doğru bir karar verdiğini söyleyebiliriz.

Daha Romantik Bir Tonda Olması Planlanıyormuş

Filmin ilk başta daha romantik bir tonda olması planlanıyormuş. Ancak filmin çekimleri boyunca Wong Kar-wai, yazılı bir senaryo üzerinden ilerlemektense genel hikâyeyi doğaçlamayı tercih etmiş. Oyuncuların performansları da buna destek olmuş. Gelinen son noktada filmin romantizm dozu bir tık düşmüş. Neticede kurgusuyla, atmosferiyle, prodüksiyon tasarımıyla, oyuncu ve görüntü yönetimiyle başyapıt statüsünde bir film çekilmiş.

Wong Kar-wai, Cannes Film Festivali’nin Başlangıcından Kısa Bir Süre Önce Filmin Sonunu Çekti ve Kurguladı

Wong Kar-wai, filmi Cannes Film Festivali’ne yetiştirmek için festivalin başlamasından kısa bir süre önce filmin sonunu çekmiş ve bir haftadan azıcık daha fazla bir zaman zarfında filmin kurgu aşamasını tamamlamış. Kurgu sürecinin bu kadar hızlı bir şekilde tamamlanmış olmasına rağmen her şeyiyle harika bir filmin ortaya çıkması, Wong Kar-wai’nin yönetmenlik alanındaki hünerlerini gözler önüne seriyor.

Filmin İngilizce İsminin Belirlenme Süreci

Wong Kar-wai, Cannes Film Festivali yetkilileriyle görüştüğü dönemde filmin İngilizce isminin belirlenme süreci varlık göstermiş. Bu sürecin ilginçliklerle dolu olduğunu söyleyebiliriz. Summer in Beijing, A Story of Food gibi isimlerden sonra yönetmen, Secrets isminde karar kılmış ancak Cannes yetkilileri, bu ismin filme karakteristik bir yön katmayacağını düşünmüş ve ismin değiştirilmesini önermiş.

Wong Kar-wai, bu dönemde Bryan Ferry and Roxy Music’in Slave to Love: The Very Best of the Ballads albümünü dinlemiş ve albümdeki I’m in the Mood for Love şarkısını dinledikten sonra filmin İngilizce ismine karar vermiş. Yönetmenin filmlerindeki İngilizce isimlerin pop şarkılarından geldiğini düşünürsek, In the Mood for Love’ın filme uygun bir isim olduğunu söyleyebiliriz.

Maggie Cheung Her Sahnede Farklı Desendeki Bir Cheongsam Giymiş

Tony Leung ile beraber filmin başrolünde yer alan ve oyunculuk performansıyla izleyici kendisine hayran bırakan Maggie Cheung, filmin her sahnesinde farklı desendeki bir cheongsam (Uzak Doğu’da kadınların giydiği geleneksel giysi) giymiş. Aslında her sahnede farklı bir cheongsam‘ın giyilme durumu, Maggie Cheung’un canlandırdığı Mrs. Chan karakterinin değişen ruh hâlini ve Hong Kong’un siyasi, ekonomik ve sosyal atmosferini yansıtmak açısından önemli bir tercih.

Göz Kamaştıran Renk Paleti

Wong Kar-wai sinemasını takip ediyorsanız, filmlerindeki göz kamaştıran renk paletlerini anında fark edersiniz. İlginç sahne seçimleri, olağanüstü müzik kullanımı ve kamera açılarıyla sizi tamamen ele geçiren film, tıpkı bir ressamın tuvali gibi izleyiciyi renklerin duygularla karşılık bulduğu bir dünyaya götürür. Yönetmen, diyaloglarla anlatamadığı şeyleri renkler aracılığıyla anlatma yoluna gider. Renkler, hikâye anlatımında yönlendirici bir konumda yer alır. Özellikle tutkunun rengi olarak ifade edilen kırmızı rengi, karakterler arasındaki duygu yoğunluğunu göstermek açısında önemli bir görev üstlenir. Bu sayede film, kullandığı renklerle yoğun bir hava bırakır.

Wong Kar-wai, Filmdeki Dans Sahnesini Kurgu Aşamasında Kesmiş

Sinema tarihinde yer etmiş filmleri, restore ederek ya da birçok işlemden geçirerek gerek fiziki medya aracılığıyla gerekse Criterion Channel’da izleyicilerle buluşturan The Criterion Collection filmleri arasında In the Mood for Love da yer alıyor. The Criterion Collection’ın film için hazırladığı seçkide silinmiş bir dans sahnesi dikkat çekiyor.

Wong Kar-wai’nin kurgu aşamasında çıkardığı bu dans sahnesinde filmin ana karakterlerinin dans ettiğini görüyoruz. Tony Leung, doğaçlama olarak çekilen bu dans sahnesinin çok eğlenceli olduğunu, duyguların bu kadar yoğun olduğu bu filmde tam da bu yüzden kullanılmadığını düşünüyor. Criterion’ın YouTube kanalında yer alan bu dans sahnesini buradan izleyebilirsiniz.

Filmdeki Hua Yang De Nian Hua Şarkısı, Wong Kar-wai’nin 2000 Yapımı Kısa Filmiyle Aynı İsmi Taşıyor

In the Mood for Love’ın alamet-i farikalarından biri de unutamayacağınız bir soundtrack albümüne sahip olması. Özellikle filmin unutulmaz şarkılarından Hua Yang De Nian Hua, aklımızdan çıkmayacak türden bir parça. Zhou Xuan’ın söylediği bu şarkının adı, Wong Kar-wai’nin yönettiği 2000 yapımı kısa filmle aynı adı taşıyor.

Filmin Kurgusunu Yapan William Chang, Aynı Zamanda Filmin Kostümlerini ve Prodüksiyonunu da Tasarlamış

Wong Kar-wai ile birçok projede birlikte çalışan William Chang filmin kurgusunu yapmış, aynı zamanda filmin muhteşem kostümlerini de tasarlamış. Dahası Chang’in filmin prodüksiyon tasarımını da yaptığını söylersek ne dersiniz? Bu filmde birden fazla bölümde görev alan William Chang, mükemmel bir filmin ortaya çıkmasında önemli katkılarda bulunmuş.

Sofia Coppola, Lost in Translation’ı Çekerken In the Mood for Love’dan Esinlemiş

Sofia Coppola, En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar kazandığı Lost in Translation’ı çekerken en büyük ilham kaynağının In the Mood for Love olduğunu söylemiş. Lost in Translation’ın açılış sahnesinden ve sonundan tutun da, Bryan Ferry’nin başka bir şarkısının kullanılmasına kadar birçok şey In the Mood for Love’dan esinlenerek ortaya çıkmış. Hatta Sofia Coppola, Oscar konuşmasına Wong Kar-wai’ye teşekkür etmiş. Coppola’nın Oscar konuşmasını buradan izleyebilirsiniz.

Filmin Gişe Başarısı

Filmin başta Cannes olmak üzere diğer festivallerde de önemli başarılar elde etmiş olması ve eleştirmenlerden aldığı yorumlar, izleyicinin ilgisini çekti ve hâliyle bu durum filmin gişe macerasını olumlu anlamda etkiledi.

2 Şubat 2001’de ABD’de sadece altı sinema salonunda gösterime giren film, ülkede 2 milyon dolarlık bir gişe hasılatına sahip olurken; film dünya genelinde 12 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Arthouse bir film açısından düşündüğümüzde bunu önemli bir başarı olarak görebiliriz.

Kaynak: IMDB, Wikipedia

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information