Coen Kardeşler imzalı Inside Llewyn Davis, 1960’lı yılların başında New York’ta geçimini müzisyenlik yaparak sağlamaya çalışan bir adamın hayatını takip ediyor. Filmde, folk müzik piyasasına girip hayatına bir yol çizmeyi uman Llewyn Davis’in zorluklarla dolu yaşamı anlatılıyor. Davis, yaptığı müziği bir menajere dinletip umduğu geleceği yakalamaya çalışırken bir yandan da şehrin zorluklarına da dayanmaya çalışmaktadır. Film Llewyn Davis’in hayatındaki bir haftayı izleyicilere anlatıyor.
2013 yılında Cannes Film Festivali‘nde Altın Palmiye’ye aday gösterilen Inside Llewyn Davis, Türkiye prömiyerini 19 Eylül 2013 tarihinde 20. Altın Koza Film Festivali‘nde Sen Şarkılarını Söyle ismi ile yaptı. Müzik ve dramın başarılı bir şekilde bir araya geldiği film Coen Kardeşler’in filmografisi içerisindeki en iyi yapımlardan biri olarak görülüyor. Filmin Llewyn Davis karakterini Show Me A Hero, A Most Violent Year, Ex Machina gibi yapımlarda yer alan Oscar Isaac canlandırıyor. Ayrıca Carey Mulligan, Justin Timberlake, Adam Driver, Ethan Phillips, Robin Bartlett gibi isimler oyuncu kadrosunda yer alıyor. Coen Kardeşler’in müzikli bir dönem filmi sunduğu Inside Llewyn Davis hakkında bilinmesi gereken detayları aşağıda bulabilirsiniz.
Inside Llewyn Davis Hakkında Mutlaka Bilinmesi Gereken 15 Detay
Llewyn Davis Rolü
Oscar Isaac’in canlandırdığı Llewyn Davis rolü için seçmelere katılan isimler arasında Casey Affleck, Scott Avett, Michael Fassbender, Ryan Reynolds ve Conor Oberst gibi oyuncular yer alıyor.
Folk Sanatçısı Dave Van Ronk ile İlişkisi
Filmdeki bazı karakterlere ilhâm olan sanatçı Dave Van Ronk, 1963 yılında Inside Dave Van Ronk adlı bir albüm çıkarmıştı. Albümün kapağında Van Ronk’un ve kapı girişinde duran bir kedinin fotoğrafı bulunuyor. Fresh Air adlı bir programda sunucu Terry Gross, Coen Kardeşler’e filmdeki kedinin bu kapaktan esinlenip esinlenmediğini sordu. Coenler, çekimler tamamlanıp sanat direktörü post prodüksiyon sırasında gösterene kadar albümdeki kediyi fark etmediklerini söylediler.
Llewyn Davis, doğrudan Dave Van Ronk’un hayatına dayanmayan, kurgusal bir karakter. Ancak filmin yapımında Dave Van Ronk’un anılarını anlattığı The Mayor of MacDougal Street kitabının katkısı bulunuyor. Film, gerçek mekân olan Gaslight Cafe ve Gerde’s Folk City kulüplerinin içinde ve çevresindeki Greenwich Village sahnesine ışık tutuyor.
Albert Grossman
F. Murray Abraham’ın canlandırdığı Bud Grossman karakteri, Chicago’da Gate of Horn kulübünü işleten ve Bob Dylan, Peter Paul & Mary, Janis Joplin gibi sanatçıların menajeri Albert Grossman’dan esinlenilerek yaratıldı. Grossman Llewyn’e sakalını keçi sakalı şeklinde kesip güneşten uzak durması hâlinde bir trio’da yer açabileceğini söylüyor. Burada Peter, Paul & Mary trio’sunu bir araya getiren ve menajerliğini yapan gerçek Grossman’a gönderme yapılıyor. Albert Grossman da bir defasında Mary Travers’a, onu sarışın ve soluk tenli hayal ettiği için güneşten uzak durmasını söylemişti.
Setteki Kediler
İlkbaharın başlarında, rüzgârlı ve kasvetli hava çekimler boyunca devam etmiş ve işleri oldukça zorlaştırmıştı. Ayrıca köpeklerin aksine yönetmenlerin isteklerini umursamayan kediler de çekimleri komplike bir hâle sokmuştu. Coenler bir hayvan eğitmeninin tavsiyesi üzerine, birden çok kedinin tek bir rolü oynaması için turuncu tekir kedi bulunmasını istediler. Daha sonra her sahne için kendi başlarına yapmaya yatkın oldukları şeylere göre kediler seçildi.
Coenler sette birden çok kediyle çalışmanın oldukça zor olduğunu ve en sonunda kedileri sevmemeye başladıklarını söylediler. Hatta Coenler baş etmek zorunda kaldıkları kedilerdense, True Grit filminde kullandıkları eğitimli akbabayı tercih ettiklerini belirtti. Yırtıcı kuşun, akbaba standartlarında muhtemelen sersem bir akbaba olmasına rağmen kedilerden daha tercih edilebilir olduğunu düşünüyorlar.
Greenwich Village
Folk müzik sanatçıları, filmi o dönemin Greenwich Village sahnesinin samimiyetini yanlış yorumladığı gerekçesiyle eleştirmişlerdir. Dave Van Ronk’un eski eşi Terri Thal “1960’ların başlarındaki folk müzik dünyasının neredeyse tanınmaz olmasını beklemiyordum.” ifadelerini kullanmıştı. Suzanne Vega ise “Canlı, çekici, hırslı, romantik, toplu, çılgın, sesli bir sahneyi alıp yavaş kahverengi bir filme dönüştürdüklerini düşünüyorum.” dedi. Film ayrıca, bir bakıma Dave Van Ronk’un anılarına dayanmasına rağmen ana karakterde ondan çok farklı bir portre çizildiği ve genellikle iyi çocuk olarak tanımlandığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Ancak film Cannes’daki prömiyerinden önceki basın toplantısında Coenler karakterin çok orijinal olduğunu ve Van Ronk’tan esinlendikleri en büyük şeyin müziği olduğunu belirtti.
Ulysses
En sonda Llewyn, kaçan ve sonra geri evin yolunu bulan kedinin adının Ulysses olduğunu fark ediyor. Ulysses, Yunan mitolojisinde bir maceraya atılan ve zorluklara rağmen eve dönüş yolunu yıllar sonra bulan Odysseus adlı kahramanın Latince’deki adıdır.
Bob Dylan
Gaslight Cafe’deki sahnenin finalinde, Llewyn’in geri giderken bir şarkıya başlarken gördüğü adam, 1960’ların başında New York’a ilk kez seyahat eden Bob Dylan’ı temsil ediyor.
Tek Noktalı Perspektif
Coenler, banyodaki sahnenin ilk birkaç planının tek noktalı perspektife göre çekildiğini söylüyor. Aynı yöntemi Kubrick, The Shining filminde Jack Torrance ve Grady’nin yine bir banyoda geçen karşılaşmasında kullanıyordu.
Caffé Reggio
Jean, Llewyn’den kendisi ile Reggio’da buluşmasını istediğinde, buluşmaları Caffé Reggio’nun içinde çekildi. Reggio, Greenwich Village’da filmin geçtiği 1961’den günümüze ayakta kalmayı başaran birkaç mekândan biri.
The Incredible Journey
Filmde Llewyn bir sinemanın dışında durup 1963 yapımı The Incredible Journey filminin afişine bakıyor. Film, Ulysses’in Inside Llewyn Davis’teki yolculuğuna benzer şekilde eve gitmek için ülke çapında gezinti yapan kedilere odaklanıyor.
Living Theatre
John Goodman’ın karakterinin vale şoförü, üç hafta oynadığı The Brig adlı oyundaki bir bölümden bahsediyor. Burada Living Theatre eski üyesi Dirk Szusies ve ortağı Karin Kaper tarafından birkaç yıl önce yeniden canlandırılan bir Living Theatre prodüksiyonuna atıfta bulunuluyor.
Renk Paleti
Filmin renk paletinin çoğunu oluşturan kahverengiler ve kirli beyazlar, Bob Dylan’ın 1962-1963 kışında New York’ta kaydedilen ve fotoğraflanan ikinci albümü The Freewheelin’ Bob Dylan’ın kapak resmine göre modellendi. Görüntü yönetmeni Bruno Delbonnel verdiği bir röportajda Coenlerin kendilerine duygusal bir New York görünümü yaratmaları talimatı verdiğini söyledi.
Jaws Göndermesi
Kedi pencereden atladığında ve Llewyn onu binanın dışında kovaladığında, arka planda Jaws filminden “Pippet! Here Pippet” dizeleri duyulmaktadır.
Johnny Five
Neredeyse hiç konuşmayan bir şoför olan Johnny Five’ı Garret Hedlund’un canlandırması, Yolda – On the Road’daki Dean Moriarty/Neal Cassady’ye bir referans. Hedlund, romanın 2012 yapımı film uyarlamasında Cassady’ye hayat vermişti.
Llewyn’in Müzikal Partneri
Llewyn’in duo albümünün kapağında yer alan partnerinin resmi aslında filmin müziklerinde de katkısı olan gitarist Chris Eldridge’e ait. Llewyn’in vefat eden müzik partnerinin şarkılarını seslendiren müzisyen ise oyuncu Carey Mulligan’ın kocası olan, Mumford & Sons grubundan Marcus Mumford.
Kaynak: IMDb