George Miller‘ın 70’lerin sonundan 80’lerin ortasına kadar uzanan post-apokaliptik Mad Max üçlemesi, 2015 yılında bu üçlemeye yepyeni bir bakış açısı getiren Mad Max: Fury Road filmiyle yeniden gün yüzüne çıktı. Mel Gibson’sız bir Mad Max filmiyle ilgili şüpheleri darmadağın eden film, serinin en iyi filmi olarak ön plana çıkmakla beraber George Miller’ın ilerleyen yaşına rağmen yönetmenlik konusundaki hünerlerini başarıyla sergilediği bir film olarak hafızalara kazındı.

Dillere destan görselliği ve izleyicinin bir saniye bile gözünü kırpmadığı ritmik kurgusuyla adından övgüyle söz ettiren film, son yılların en iyi sinematografisine sahip olan yapımlar arasında başı çekti. Ayrıca kadın karakterlerin kendi kaderlerine yön vermesi ve içerisinde barındırdığı feminist okumalarla, aksiyon filmlerindeki kadın temsili konusunda başarılı bir yapım olarak göz kamaştırdı. Furiosa gibi ikonik bir karakteri de sinema dünyasına kazandırdı.

Tom Hardy, Charlize Theron, Nicholas Hoult, Hugh Keays-Byrne, Rosie Huntington-Whiteley, Zoë Kravitz, Riley Keough, Abbey Lee, Courtney Eaton gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı film, izleyiciyi çölleşen, açlık ve susuzluğun hüküm sürdüğü, hastalıkların, salgınların insanlığı esir aldığı bir yer hâline gelen bir dünyaya davet ediyor. Medeniyetin çöküşe doğru sürüklendiği bu evrende Max Rockatansky, yani nam-ı diğer Max Max, yalnız yaşadığı bu dünyada Furiosa ile karşılaşıyor. Furiosa, yaşadıkları ortamı zalimce yöneten Immortan Joe’dan ve çorak topraklardaki savaş ortamından sürekli kaçarak hayatta kalmaya çalışan bir grup kadınla beraber kendi yolunu bulmaya çalışıyor. Yollarının kesişmesi sonucunda Max ve Furiosa, hayatta kalmak için her şeyi yapıyor.

Yönetmeninden, oyuncu kadrosuna; teknik özelliklerinden, kamera arkasında yaşanan birçok olaya kadar Mad Max: Fury Road hakkında bilinmesi gereken 15 detayı derledik.

Mad Max: Fury Road Hakkında Mutlaka Bilinmesi Gereken 15 Detay

Mad Max için İlk Düşünülen İsim Heath Ledger’dı

Mel Gibson’ın Mad Max: Fury Road’da yer almayacağının kesinleşmesinin ardından George Miller, yeni bir başrol arayışına girdi. Yönetmenin aklında Max Rockatansky’i canlandırması için tek bir isim vardı: Heath Ledger! Joker karakteri ile efsaneleşen, 2008 yılında kariyerinin zirvesinde hayatını kaybeden Heath Ledger’ın filmde rol alması planlanıyordu. Miller, bir röportajında aramızdan zamansız ayrılışı olmasaydı Max rolünü Heath Ledger’ın canlandıracağını açıklamıştı (Film çok uzun süredir proje aşamasında olduğu için 2008 yılında halen bir Mad Max projesi söz konusuydu).

Gelinen son noktada Max karakterini canlandırması için ünlü oyuncu Tom Hardy ile anlaşmaya varıldı. Tom Hardy’nin filmde rol alacağı belli olmadan önce Michael Biehn ve James Frecheville, gibi isimler de filmin başrolü için deneme çekime girdi.

Filmin Kabus Gibi Geçen Çekim Süreci

Kurgu ve görsel efektlerindeki maharetiyle ve stilize özellikleriyle benzerlerinden ayrışan Mad Max: Fury Road’un hayata geçirmesi tam 17 yıl sürdü. Şaka gibi ama gerçek! Yeni bir Mad Max filmi çekmek için yıllarca uğraş veren, bu konuda defalarca kez hayal kırıklığı yaşayan Miller, sonunda Mel Gibson’sız bir Mad Max filmi çekme fikrini benimsiyor. Film için görsel efektler, kostüm dizaynları ve özel tasarımlar istenen düzeye geliyor ancak birtakım politik engeller ve Namibya Çölü’nde yağan yağmurdan dolayı filmin çekimleri tam başlayacakken ertelenmek zorunda kalıyor.

2012 yılında nihayet çekimlere başlandığında kavurucu sıcaklıklar ve karmaşık aksiyon koreografileri oyuncular ve yapım ekibi arasında bir gerginlik yaratıyor. Zorlu çekim sürecinden sonra 2015 yılında vizyon giren film, yaşadığı tüm aksaklıklara rağmen sinema tarihinin en iyi aksiyon filmleri arasına adını altın harflerle yazdırıyor.

88. Akademi Ödülleri’nde En Çok Ödül Kazanan Film

Mad Max: Fury Road’un teknik anlamdaki muazzamlığı, Akademi üyelerinde karşılığını buldu. Film, En İyi Kurgu Oscarı da dâhil olmak üzere neredeyse tüm teknik dallarda Oscar ödülü kazandı. Böylece Mad Max: Fury Road, 88. Akademi Ödülleri’nde en çok ödül kazanan film oldu.

Filmde Tom Hardy’nin Giydiği Ceket, Mel Gibson’ın İkinci ve Üçüncü Mad Max Filmde Giydiği Ceketin Bir Kopyası

Filmde Tom Hardy’nin giydiği ceket, aslında Mel Gibson’ın ikinci ve üçüncü Mad Max filminde giydiği orijinal ceketin bir kopyası. Seride Mel Gibson’ın giydiği orijinal ceket ise tesadüf eseri bir depoda bulundu. Fury Road’un kostüm ekibi, buldukları bu orijinal ceketin çok sayıda kopyasını üretti.

Immortan Joe Karakterini Canlandıran Hugh Keays-Byrne, İlk Mad Max Filminde de Rol Aldı

Filmin kötü karakteri Immortan Joe’yu canlandıran Hugh Keays-Byrne, ilk Mad Max filminde de rol aldı. 1979 yapımı ilk Mad Max filminde kötü karakter Toecutter’a hayat veren Hugh Keays-Byrne, yıllar sonra Fury Road için Mad Max evrenine geri döndü ve bu filmde başka bir kötü karaktere hayat verdi.

Çekimler Bittikten Sonra Filmin Kurgusunu Yapan Margaret Sixel’ın Elinde 470 Saatlik Görüntü Vardı

Bir kurgu şaheseri olarak nitelendirebileceğimiz Mad Max: Fury Road’u bu özelliği nedeniyle Margaret Sixel‘e ne kadar teşekkür etsek az. Peki çekimler bittikten sonra filmin kurgusunu yapan Margaret Sixel’ın elinde 470 saatlik görüntü olduğunu biliyor muydunuz? Sixel’in bu 470 saatlik görüntüyü izlemesi tamı tamına üç ayını aldı. Kurgu sürecinde oldukça titiz bir şekilde çalışan Sixel, emeğinin karşılığını aldı ve En İyi Kurgu dalında Oscar kazandı.

Filmin Storyboard‘ları Senaryo Yazılmadan Önce Hazırlandı

Normalde bir filmin storyboard‘ları, filmin senaryosu yazıldıktan sonra hazırlanır. Ancak Mad Max: Fury Road’da bu durumun tam tersi yaşandı, yani filmin storyboard‘ları senaryo yazılmadan önce hazırlandı. George Miller’ın böyle bir yöntem izlemesinin sebebi ise filmin görsel diline daha fazla odaklanarak izleyiciyi yakalamak istemesi. Az diyalog kullanarak da bunu destekleyen Miller, bunu yapmak için beş storyboard sanatçısıyla çalıştı. Bu çalışma sonucunda ortaya 3500 karelik bir storyboard  çıktı. Yönetmen, filmin dünyanın birçok yerinde altyazı kullanılmadan anlaşılmasını istediği için bu çalışma tarzını benimsediğini dile getirdi.

Filmdeki Savaş Gitaristi The Doof Warrior

İzleyiciyi bir koreografi gibi işleyen bir aksiyonun içerisine sürükleyen filmde, gözüktüğü her sahnede rol çalmayı başaran bir karakter vardı. Tahmin edebileceğiniz üzere bu karakter, alev makinesi olarak da iş görebilen bir gitara sahip olan savaş gitaristi The Doof Warrior. Ünlü müzisyen iOTA‘nın hayat verdiği bu gitarist, göründüğü her sahneyi daha güzel hâle getirmekle beraber filmin en güzel ayrıntısı olarak dikkatleri üzerine çekiyor.

Röportajlarında bu karakter hakkında bolca soru ile karşılaşan George Miller, filmin geçtiği dünyada bu karakterin yer almasının oldukça makûl olduğunu dile getirmiş, her kültürün kendi savaş sesine sahip olduğunu söyleyerek eski zamanlarda savaş müziği kullanımının var olduğunu belirten bir açıklamada bulunmuştu. Miller, bu durumu alev fırlatan bir gitarist olarak kendi filmine entegre ettiğini açıkladı. Savaşta insanları gaza getirmek için gitarını çalan bu gitarist karakterin serinin devam filmlerinde de yer alacağını belirtmeden geçmeyelim.

Filmin Görsel Efekt Kullanımındaki Ustalığı

Mad Max: Fury Road, neredeyse hiç durmayan aksiyonuyla izleyiciye görsel efekt şöleni yaşatıyor. Filmin görsel efekt kullanımındaki ustalığı takdire şayan. Görüntü yönetmeni John Seale, izleyicilerin filmde yaşanan her anı kolayca takip edebilmesi için aksiyonu kadrajın tam ortasında tutma tekniğini uyguluyor. Objeyi tam merkezde tutarak izleyicilerin gözlerini doğru kareye sabitlemesini sağlıyor. Böylece izleyici, filmde neler olup bittiğini takip etmekte zorlanmıyor ve bunun sonucunda filme daha iyi bir şekilde konsantre oluyor. Toplamda 2000 görsel efekt çekiminin kullanıldığı filmde, bu konuda öncü olan görsel efekt şirketi Iloura film için 1500’den fazla efekt geliştirdi.

Filmin 150 Kişilik Figüran Ekibinde Cirque du Soleil Sanatçıları ve Olimpik Sporcular da Yer Aldı

Filmin 150 kişilik figüran ekibinde Cirque du Soleil sanatçıları ve olimpik sporcular da yer aldı. İkinci birim yönetmeni ve dublör denetleme koordinatörü Guy Norris, 150 kişilik bu figüran ekibinden sorumlu olarak zor bir işin altından başarıyla kalktı. CGI’ın oldukça az kullanıldığı bu filmde sahnelerin gerçekçi bir ton yakalamasının altında yatan etmenlerde figüran ekibinin başarısının da yer aldığını söyleyebiliriz.

Mark Mangini, Filmin Seslerini Tasarlarken Herman Melville’nin Moby Dick Romanından İlham Almış

David White ile birlikte filmin ses tasarımı yapan ve bu çalışmasıyla Oscar kazanan Mark Mangini, filmin seslerini tasarlarken Herman Melville’nin unutulmaz eseri Moby Dick‘ten esinlenmiş. Mangini, verdiği bir röportajda filmde gördüğümüz kamyonun doğal sesinin altına bazı balina seslerinin eklendiğini açıkladı. Film sırasında kamyona çarpan cisimlerin çıkardığı ses ise acı çeken bir balinanın sesini andırması şeklinde tasarlanmış.

Vajina Monologları Oyununun Yazarı Eve Ensler, Mad Max: Fury Road Setinde Danışmanlık Yaptı

Feminist hareketin önemli isimlerinden biri kabul edilen, tüm dünyada büyük ses getiren Vajina Monologları oyununun yazarı Eve Ensler, senaryoyu gözden geçirmek ve feminist temalarda ne gördüğünü anlatmak için Mad Max: Fury Road setinde danışmanlık yaptı. George Miller’ın isteği üzerine Namibya’da bir hafta geçiren Ensler, filmdeki kadın karakterlerin yaşadıklarını ve psikolojilerini izleyiciye en iyi şekilde yansıtabilmek için oyuncularla etkileşimde bulundu. Eve Ensler, danışmanlık yaptığı genç oyunculardan şiddetin sıradan sayıldığı ataerkil bir toplumda kadınların nasıl ayakta kalmaları gerektiği sorusunu hep akıllarının bir köşesinde tutmalarını istemiş. Eve Ensler’in sette danışmanlık yapması, aksiyon filmlerindeki kadın temsili konusunda Mad Max: Fury Road’u diğer birçok aksiyon filminden ayırdı.

Mad Max: Fury Road’un Blu-Ray’inde Filmin Siyah Beyaz Versiyonunu Yer Aldı

Renklerin olağanüstü kullanımıyla çok konuşulan filmin geneline yayılan sarı ve turuncu renkler, post-apokaliptik dünyayı beyazperdeye taşımak bakımından göz alıcı bir niteliğe sahipti. George Miller, bu post-apokaliptik dünyaya daha farklı bir açıdan yansıtacak ilginç bir hamlede bulundu. Miller’ın kendi isteği üzerine Mad Max: Fury Road’un Blu-Ray’inde filmin siyah beyaz versiyonu da yer aldı. Bu durum görselliğiyle ön plana çıkan filmi farklı bir açıdan görmemize neden oldu.

Senaryoyu Yazdıktan Sonra George Miller ve Brenden McCarthy’nin Elinde Üç Mad Max Filmi Daha Çekmeye Yetecek Kadar Malzeme Vardı

Filmin senaryosunu yazdıktan sonra George Miller ve Brenden McCarthy’nin elinde, üç Mad Max filmi daha çekmeye yetecek kadar malzeme vardı. 2015 yılında Tom Hardy’nin, Mad Max serisi için üç filmlik bir sözleşme imzaladığını açıklaması bu konuda heyecanlanmamızı sağlarken; geçtiğimiz yıl George Miller’ın, verdiği bir röportajda Mad Max’i içeren iki yeni projenin ve filmde Charlize Theron’un hayat verdiği Furiosa karakterinin gençliğine odaklanacak başka bir Mad Max filminin hazırlıklarına başladığını belirtmesi bu durumun gerçekleşeceğini gözler önüne seriyor.

George Miller, Mad Max: Fury Road İçin Warner Bros.’a Dava Açtı

Devam filmleri demişken, George Miller’ın Mad Max: Fury Road için Warner Bros.’a dava açmasından mutlaka bahsetmemiz gerek. Gişede iyi bir başarı yakalayan Mad Max: Fury Road’un devam filmleri için yeşil ışık yakılmasından sonra filmle ilgili bambaşka bir gerçek ortaya çıkmıştı. George Miller, Mad Max: Fury Road için gerekli ödemelerin yapılmadığını dile getirerek yapımcı şirket Warner Bros.’a dava açmış; Warner Bros. ise bu durumu kabul etmediklerini ve kendilerini savunacaklarını söylemişti. Aradan geçen zaman içinde George Miller, son dönemde Warner Bros. yönetiminde meydana gelen değişimden dolayı şirketle yaşadığı anlaşmazlıkları giderdi. Hâliyle bu durum, devam filmlerinin önünü açan bir gelişme olarak akıllarda yer edindi.

Kaynak: IMDB, What Culture

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information