The Handmaid’s Tale, The Blind Assassin ve Alias Grace gibi romanların yazarı Margaret Atwood, 11 Eylül sardırılarının Star Wars’tan etkilendiğini düşünüyor.

NBA dünyasında sıkça konuşulan bir durumdur. Eğer ki şu sıralardaki sosyal medya ve teknoloji Michael Jordan’ın aktif olarak basketbol oynadığı dönemde de erişebilir olsaydı, Jordan gerçekten de bu kadar sevilir miydi ya da bu kadar başarılı olabilir miydi? Sonuçta soyunma odasında takım arkadaşlarını döven, özel hayatında insan ilişkilerine pek de önem vermeyen bir adamdan bahsediyoruz.

Teknoloji ve dijital medyanın gösterdiği ilerlemeyle birlikte özel hayatla profesyonel hayat arasındaki çizginin git gide daha da ince hale geldiği aşikar. Hatta bir sporcu, oyuncu ya da yönetmenin profesyonel hayatındaki bilinmezlere bile kolaylıkla ulaşabiliyoruz artık. Twitter ve Instagram’da aktif olmasa bile oradaki kullanıcıların yüklediği fotoğraflar ya da gönderiler kuşkusuz profesyonel hayatına saygı duyduğumuz pek çok insanın özel hayatına ve onun hakkında pek bilinmeyenlere de vakıf olmamızı sağlıyor. Peki, o insanları kilometrelerce öteden izleyen biz, onların iş ve özel hayatını birbirinden ayırabiliyor muyuz ya da ayırmalı mıyız? Hollywood başta olmak üzere tüm sinema sektörünü aylardır buhrana sokan sorulardan birisi de bu aslında.

Margaret Atwood 11 Eylül Saldırılarının İlham Kaynağının Star Wars Olduğunu Düşünüyor

Peki neden böyle bir giriş yaptık? Çünkü haberimiz aslında tam da bu noktaya parmak basıyor. 1985 yılında yayımlanıp geçtiğimiz yıl televizyona uyarlandıktan sonra büyük bir başarı sağlayan The Handmaid’s Tale ve daha sonra Netflix’in dizi olarak başarılı şekilde uyarladığı bir diğer romanı Alias Grace sayesinde Margaret Atwood, son dönemin ismi çokça hatırlanan ismi. Her ne kadar diziler, onun ürünü olmasa da bu kadar başarılı işlerin ortaya çıkması kaynak materyalin değerinden de izler taşıyor muhakkak ki.

Ancak işte tam da bu noktada Atwood’un yaptığı bir açıklama bizlere o malum soruyu sorduruyor. Geçtiğimiz günlerde Variety’ye bir röportaj veren yazar, bu sırada 11 Eylül saldırılarının Star Wars serisinin ilk filmi New Hope’ta Luke Skywalker ve Han Solo’nun Death Star’ı havaya uçurduğu sahneden etkilendiğini ve ikisi arasındaki tek farkın Star Wars’takilerin kurtulmuş olması olduğunu söylemiş. Açıklamayı ciddiye almak konusunda şüphelerim olmasına rağmen Atwood’un söylediklerinde ısrarcı olması onun buna yürekten katıldığını gösteriyor. Ancak ben bunun neresinden tutmak gerekir bilemiyorum. 11 Eylül elbette ki Amerika’da yaşayan her insan için bir travmaydı ancak bu gibi komplo teorilerine inanmak gerçekten de güç. Dünya’nın düz olduğuna ‘gerçekten’ inanan Kyrie Irving’e selam olsun.

Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information