Bu yıl altıncı kez gerçekleşen ve Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin en önemli parçalarından biri haline gelen Antalya Film Forum, üç gün boyunca geliştirme aşamasında 10 projenin, yapım aşamasında 7 uzun metraj kurmaca film projesinin ve 7 belgeselin sunumuna ev sahipliği yapıyor. Türkiye’den birçok önemli sinemacının projeleriyle yer aldığı Antalya Film Forum’un yöneticisi Olena Yershova Yıldız’la, bu yılın hedeflerini, jüri sürecini ve değerlendirme kriterlerini konuştuk.
Murat Emir Eren: İlk olarak Antalya Film Forum’un bu yılki hedeflerinin neler olduğunu ve nasıl bir amaçla yola çıktığınızı sormak istiyoruz. Belirli bir temaya odaklandınız mı?
Olena Yershova Yıldız: Temel hedefimiz Türkiye’de film endüstrisini kucaklamak, desteklemek ve Türkiye’de film yapan sinemacıları doğru uluslararası ortaklarla buluşturabilmek. Onlara evrensel anlamda sinemanın çeşitli alanlarında çalışan profesyonellerden geri bildirim alma şansı vermek ve projelerini işin uzmanlarına sunmalarını, doğru bağlantılar kurmalarını sağlamak. Odak noktamızsa farklılıkları gözetmek oldu. Farklı tarzda, türde, farklı konularda ve ülkenin farklı bölgelerinden gelen projelere odaklandık. Film endistrisinin içinde önemli bir noktada duran yarışmamızda farklı seslerin uluslararası arenada duyulmasına destek olmak istiyoruz. Temelde uluslararası film endüstrisinin paydaşlarının Türkiye’deki sinemaya ilgi göstermesini sağlamaya çalışıyoruz. Son derece enerjik, orijinal hikayelere sahip yetenekli sinemacılarımızın olduğunu göstermek istiyoruz.
“Bu yıl evrensel sinema endüstrisiyle ilgili karar verici konumundaki isimleri ve yapımcıları Forum’a getirmek bizim için en önemli noktaydı.”
Murat Emir Eren: Geçen yıllara nazaran bu yıl Antalya Film Forum’da ne gibi değişilikler ve yenilikler olacak?
Olena Yershova Yıldız: Bu yıl Antalya Film Forum iki buçuk gün sürüyor. Bu nedenle ve jürilerin projelere odaklanabilmesini sağlamak için bazı platformlardan feragat etmemiz gerekti. Geçmiş yıllarda oluşan, Antalya Film Forum’un temel prensipleriyse sürüyor. Şunu da söylemeliyim ki ben de burada bir yapımcı olarak projemi sunmuş ve bunun projemiz için çok faydasını görmüştüm. Antalya Film Forum sırasında Elad Samorzik’le tanışmıştık ve o bizi Jerusalem Film Lab’e önermişti. Bu anlamda Antalya Film Forum’un bu yıl da herkes için çok önemli bir fırsat olmaya devam ettiğini söyleyebilirim. Bu yıl evrensel sinema endüstrisiyle ilgili karar verici konumundaki isimleri ve yapımcıları Forum’a getirmek bizim için en önemli noktaydı. Programımızda endüstriyle ilgili çarpıcı paneller, atölyeler de yer alıyor. Yerel arthouse filmlerin dağıtımıyla ilgili Metin Anter’in bir paneli var. Blu Tv gibi yeni olanaklar sunan online platformların panelleri söz konusu. Katriel Schory’in verdiği Düşük Bütçeli Film Yapımı paneli de önemli organizasyonlardan biri. Ayrıca filmciliğin geleceğine dair Berlin Film Fonu’ndan Kirsten Niehuus, Fransa’nın en önemli dağıtım şirketlerinden olan ARP Selection’dan Michele Halberstadt ve Beta Cinema’dan Thorsten Ritter bir panelde yer alacaklar.
Murat Emir Eren: Bu yıl Antalya Film Forum kaç başvuru topladı? Nasıl bir eleme sürecinden geçirildi başvurular ve kriterleriniz nelerdi?
Olena Yershova Yıldız: Toplamda 96 başvuru yapıldı. “Work-In-Progress” kategorisinde başvuran filmlerin tamamı üç jüri üyesi tarafından değerlendirildi. Jüri, Marco Müller’le birlikte Locarno, Venedik, Roma gibi film festivallerinde program aşamasında çalışan Marie Pierre Duhamel, Tangerines’le Oscar adaylığı alan Estonyalı sinemacı Ivo Felt ve Türkiye’den yönetmen Tunç Şahin’den oluşuyordu. Son derece sakin geçen bir tartışma ve değerlendirme sürecinin ardından 13 proje belirlediler her iki alt kategori için de. Belgesel kategorisi için Litvanya’nın en önemli yönetmenlerinden (ki bu yıl çektiği film ülkesinin Oscar adayıydı) Audrius Stonys jürilerimizden biriydi ve onun seçilen filmlerle ilgili görüşlerini duymak etkileyiciydi. Jürimizde Close-Up’ın kurucusu Sigal Yehuda ve Türkiye’den yönetmen, yapımcı Selin Murat da vardı. Her proje en az iki kişi tarafından ön eleme sürecinde okundu, ayrıca jüri tarafından da değerlendirildi. Böylece en az dört kişi mutlaka projeyi değerlendirmeye almış oldu. Temel kriterimiz hikayenin orijinalliği ve sinemacının da filmin de uluslararası arenada bir potansiyelinin olup olmadığını anlamaktı. Hikayelerin çeşitlilik göstermesi önemliydi, bilhassa kadın sinemacılardan gelen güçlü ve kişisel hikayeler. Türkiye’deki klasik sanat sineması algısının dışına çıkan hikayeler anlatan filmlere seçkimizde yer verebildiğimiz için çok mutluyuz.
Murat Emir Eren: Forum’a yeni kategoriler eklemeyi düşünüyor musunuz gelecekte?
Olena Yershova Yıldız: Film pazarı inanılmaz bir hızda değişiyor ve bu değişim endüstrinin her bir parçasına sirayet ediyor. Bizler de şüphesiz bu değişimin farkındayız, değişimi yadsıyamayız. Bu nedenle evet yeni kategoriler eklemeyi planlıyoruz. Önümüzdeki yıl için şimdiden uluslararası partnerlerimizle Antalya Forum’da yeni platformlar açmak için anlaşmaya vardık.
Murat Emir Eren: Türkiye’den sinemacılar genel olarak filmlerini uluslararası dağıtımcılarla buluşturmakta zorlanıyor. Antalya’da geçmiş yıllardaki gibi bir film market etkinliği de yapılacak mı?
Olena Yershova Yıldız: Antalya Film Festivali ve Antalya Forum hali hazırda Türkiye’den sinemacıların tamamlanmış ya da post prodüksiyon aşamasındaki filmlerini uluslararası festival programcılarına, film alımı yapan ajanslara ve dağıtımcılara sunmaları için önemli bir platform sunuyor diye düşünüyorum.
