2014 yılında hayatını kaybeden, sinema dünyasının en saygın oyuncularından Philip Seymour Hoffman’ın rollerini mercek altına alan video, usta oyuncunun başarılı performanslarının sırlarını gözler önüne seriyor.
Tiyatro eğitimi almış olan Philip Seymour Hoffman, ilk olarak televizyon dizisi One Life to Live ve Law & Order’ın bir bölümünde konuk oyuncu olarak rol alır ve 90’ların başlarında sinema dünyasına adım atar. Küçük rollerde yer aldığı filmler sayesinde sinema sektörünü deneyimleme şansı yakalar.
Al Pacino’nun performansıyla göz doldurduğu 1992 yapımı Scent of a Woman ile sinema dünyasındaki ilk önemli rolüne imza atan Hoffman’ın kariyerindeki asıl çıkış ise Paul Thomas Anderson‘ın yönetmenliğini üstlendiği Boogie Nights’ta canlandırdığı Scotty karakteri ile yaşanır. Bu film aynı zamanda Paul Thomas Anderson ve Philip Seymour Hoffman ortaklığının ve sonrasında gelecek harika filmlerin de habercisi. Boogie Nights’tan bir yıl sonra Hoffman, Coen Kardeşler’in sinemaya kazandırdığı The Big Lebowski ve Robin Williams’lı Patch Adams filmlerinde rol alarak ününe ün katar ve sinema dünyasının en saygın oyuncularından biri olma yolunda önemli bir ivme kaydeder. Robert De Niro ile birlikte başrolünü paylaştığı Flawless filminde bir drag queen’i canlandıran, üç yıl arayla izleyici karşısına çıkan Magnolia ve Punch-Drunk Love filmlerinde Paul Thomas Anderson ile yeniden bir araya gelen ve bu iki filmdeki performansıyla büyük övgüler alan Hoffman, 2000’li yılların başlarında Red Dragon, Cold Mountain, Along Came Polly gibi farklı türlerdeki filmlerde rol aldı.
2005 yılı ise oyuncunun kariyerinde bir dönüm noktası olur. Philip Seymour Hoffman, Amerikalı yazar Truman Capote’u canlandırdığı Capote filmiyle ilk Oscar ödülünü kazandı. Truman Capote’u oyunculuğundaki ikna edicilik ve gerçeklik sayesine başarılı bir şekilde izleyiciye aktaran Hoffman’ın performansı filmi gölgede bıraktı. Capote’un hemen ardından J.J. Abrams’ın yönettiği Mission: Impossible serinin üçüncü filminde yer alan ve filmi izlenebilir kılan usta oyuncu, sonraki yıllarda The Savages, Before the Devil Knows You’re Dead ve Charlie Kaufman imzalı Synecdoche, New York filmleriyle bağımsız sinemada boy gösterdi. Aynı zamanda The Hunger Games serisinin ikinci filmi The Hunger Games: Catching Fire ile gişe sinemasının da parçası oldu.
Philip Seymour Hoffman’ın Başarılı Oyunculuğunun Sırlarını Gözler Önüne Seren Bir Video
Joaquin Phoenix’le birlikte adeta karşılıklı döktürdükleri Paul Thomas Anderson imzalı The Master ile yeniden Oscar’a aday olan Hoffman, bu filmde bir tarikat liderini canlandırır ve öyle inandırıcı bir performans sergiler ki sadece Joaquin Phoenix’in hayat verdiği Freddie Quell karakterini değil izleyicileri de bağlı olduğu tarikata inandırmayı başarır. Hoffman bu sayede oyunculuğunun çok yönlülüğünü ve farklı karakterleri başarıyla canlandırmadaki ustalığını izleyiciye bir kez daha göstermiş olur. Bunu da sade bir şekilde, abartıya kaçmadan, jest ve mimiklerini doğru bir şekilde kullanmasıyla izleyiciye aktarır.
Philip Seymour Hoffman, 2014 yılında Anton Corbijn’in yönettiği John le Carré uyarlaması A Most Wanted Man’in Sundance’teki galasından bir hafta sonra hayatını kaybetti. Bu haber, sinema dünyasını büyük bir üzüntüye boğdu, bizi de yeni filmlerini bir daha izleyemeyeceğimiz gerçeğiyle yalnız bıraktı. Hoffman ne yazık ki The Hunger Games serisinin son iki filmi Mockingjay Part I ve Part II’yu beyazperdede göremeden aramızdan ayrıldı. Geride her oyuncunun büyük bir gıptayla bakacağı unutulmaz bir kariyer bıraktı.
2014 yılında aramızdan ayrılan, kariyeri boyunca çok önemli filmlerde rol alıp çok önemli yönetmenlerle çalışan, ve kendi kuşağının en yetenekli oyuncuları arasında gösterilen Philip Seymour Hoffman’ın oyunculuğunu derinlemesine inceleyen Fandor videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.