2016 yazının The Stranger Things ile birlikte en çok konuşulan dizisi The Night of oldu. Esrarengiz bir cinayet ile başlayan The Night of ilerleyen bölümlerde bir hayatta kalma mücadelesine evrilirken dizi bu başarısını senaryosunun gücüne, karanlık sinematografisine ve detaycılığına borçlu. Sinemasal anlamda her detayın özenle hazırlandığı dizinin sinematografisine dair oldukça başarılı bir video yayınlandı.
Sea of Love, Clockers, Ransom filmlerinin senaryolarında imzası bulunan Richard Price ile Moneyball, Gangs of New York, A Girl with the Dragon Tattoo, Schindler’s List ve Hannibal gibi oldukça ses getiren başarılı filmlerin senaryosunda imzası bulunan Steven Zaililian‘ın yaratıcısı olduğu The Night Of ters köşe yapan bir final ile ekranlara veda etti. Ele aldığı cinayet davasından ziyade True Detective‘i anımsatan detaycılığı ve güçlü sinematografisi ile seyircisini mest eden dizi birçok sahnesiyle uzun süre akıllardan çıkmayacağa benziyor – özellikle de John Turtturo’nun canlandırdığı Jack Stone karakterinin evinde geçen kapanış sekansı.
Bir cinayet davasının çözüm süreci, özellikle A.B.D yapımı birçok dizinin çıkış noktası olurken, bunu yüzlerce bölüm devam ettiren polisiye diziler de her zaman seyirci kitlesini oluşturmayı başarabiliyor. The Night of’u türdeşlerinden ayıran en önemli özelliği ise sinemasal anlamda her detayın son derece özenle hazırlanmış olması. Artık her geçen gün kendini yenileyerek sinema sektörüne rakip olan dizi sektörünün ne denli ilerlediğini gözler önüne seren The Night of, toplamda 8 saate yakın süren bir uzun metraj aslında.
The Night of ve Eşsiz Sinematografisi
Dizinin henüz son bulması sebebiyle detaylarına çok fazla giremiyorum. Fakat, dizinin yukarıda da belirttiğimiz üzere klasik bir “katil kim” hikayesinden ziyade insanların değişimine ve hayatta kalabilmek için neler yaptığına odaklandığını söyleyebilirim. Dizinin ilk bölümünde seyircinin bağ kurduğu ve tamamen masum olduğuna inandığı Naz’ın dizinin ilerleyen bölümlerde nasıl birine dönüştüğü ve finaldeki son sahnede hayatının geri kalanında nasıl bir adam olacağına dair verilen ipucu, dizinin başlangıcı ve bitişindeki birleştirici noktaydı. Burada soru katilin kim olduğundan ziyade Naz’ın kim olduğuydu. Aynı soru dizi boyunca John Stone olarak hitap edilen ancak dizinin resmi sinopsisinde Jack Stone olarak geçen, ve John’un bir nevi lakap veya avukatlık ismi olarak görebileceğimiz John Turtturo’nun canlandırdığı karakterin değişiminde de cevap buldu. Özellikle final bölümünde yaptığı konuşma ve dizinin son saniyesinde göze çarpan kedi detayı ile ilk bölümde belki de önceliği para, saygı, değer görmek olan Stone’un yaşadığı değişimi göstermesi açısından önemliydi.
Tabii ki, sadece senaryonun bu derece dikkatli ve kusursuz yazılmış olması değil The Night of’u eşsiz kılan; değindiği konular, A.B.D’deki hukuksal sorunları ve eşitsizlikleri ele alıyor olması da, insanların nasıl yozlaştığını yaşamak için nelerden vazgeçtiğimizi anlatıyor olması da değil; müziklerinden sinematografisine, hikayesiyle bir bütün olması. Diziyi bilgisayardan izleyenlerin çoğunun büyülendiği sahnelerde ekran görüntüsü aldığına eminim; çünkü ben de aldım. Ve bu parçaları bir araya getirince, geriye dönüp diziye bakıp iyi mizansenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlayabiliyoruz. Karakterlerin yalnızlıkları, toplum içinde kaybolmuşlukları, sevinçleri, üzüntüleri kameranın doğru konumlandırılmasıyla, doğru renk skalasının seçimiyle birçok diyalogdan çok daha ayrıntılı fikir verdiğini keşfedebiliyoruz. İşte, bu ve daha birçok açıdan son derece değerli bir dizi The Night of.
Sözün özüne gelecek olursak ise, Vimeo kullanıcısı Zackery Ramos-Taylor tarafından hem diziyi kısaca hatırlamamızı sağlayacak hem de dizideki işçiliğin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serecek bir video yayınlandı. İyi seyirler.
Eğer videodan sonra dizinin düşünmek istiyorsanız, dizinin açılış jeneriğinde kullanılan müziğin 10 dakika boyunca tekrar ederek, devam ettiği, aşağıdaki videoyu açmanızı öneririm.
https://www.youtube.com/watch?v=Ovp66vjDpbI