Rumen Yeni Dalgası’nın başını çeken yönetmenlerden olan Cristi Puiu’nun son harikası Sieranevada, Cannes Film Festivali’nde büyük tartışmalara yol açtıktan sonra ülkemizde ilk defa Filmekimi’nde gösterildi. Altı yıl sonra yeniden kendi yazdığı bir senaryoyu yöneten Puiu, Aurora sonrası giriştiği deneysel işlerin ardından ölü toprağını atabilmeyi başarmış. Son yıllarda, Vladimir Solovyov’un metinlerinden uyarladığı ve çoğunlukla diyalogların ön planda olduğu Trois exercices d’interprétation – 3 Oyunculuk Egzersizi ile Jean-Luc Godard ve Ursula Meier gibi isimlerle birlikte ortak olarak hazırladığı deneysel bir çalışma olan Ponts de Sarajevo – Saraybosna Köprüleri gibi filmlerle salonlara konuk olmuştu. Cristi Puiu bu iki filmle de, ilk filmlerinin yükselttiği çıtaya yetişememiş ve oldukça geri planda kalmıştı. Ancak, Sieranevada ile kendi yazdığı bir senaryoya ne denli hakimiyet kurabileceğini ve bununla birlikte sinemanın sınırlarının belli kalıplarla daraltılamayacağını göstermek istiyor.

Sieranevada: Aileyi Keşfeden Bir Kara Komedi

Sieranevada, kısaca bir aile buluşmasını konu alıyor. Geniş ailenin bir araya geleceği bir akşam yemeği ve o günün anlam ve önemi çerçevesinde hikaye gelişiyor. Tatlı atışmalar, tartışmalar, kavgalar ve itiraflar dahilinde aile olmanın dinamiklerini her yöneyle yansıtıyor. Cristi Puiu, oldukça homojen bir akış yaratıyor ve öyle ki, üç saatlik süresi boyunca film inanılmaz bir tempoyla ilerliyor. Kara komedi ögeleri doğal bir biçimde kendilerine yer buluyor, diyalogların ve hikayenin akışıyla ters doğrultuya düşmüyorlar. Büyük bölümü tek mekanda geçen filmin atmosferini oluşturmakta Puiu muhteşem bir iş çıkarıyor. Senaryonun bütünlüğünün sağladığı avantajı kullanarak, bir evin içine sığdırdığı ondan fazla kişiyi bir senfoni orkestrası gibi yönetiyor. Kısıtlı mekanın ortaya çıkardığı sınırlara sıkışmıyor; onları aşıyor. Sabit kamerayla tek plan çektiği sahneler, filmin bel kemiğini oluşturuyor. Bu sahnelerde kamera açılarıyla izleyiciye geniş bir bakış açısı kazandırıyor ama bundan da öteye giderek, her bir karakterin sahneye dahil oluşunu ve diyalogların sahne bütünlüğüne olan katkısını en ince detayına kadar yönetiyor. Diyalogların ağırlığı ve bolluğu, filmin akışı açısından önemli olduğu için, bu yönetimi sağlayabilmek yönetmenin en zorlandığı kısım olabilir. Ama bu kalabalık kadro ve hararetli diyaloglar arasında homojen bir olay akışı yakalamayı başaran Cristi Puiu, filmin temposunun düşmesine ve konuda kopukluklar yaşanmasına bir an bile izin vermiyor.

Üç saatlik süresi boyunca birçok konuya değinen ve teknik olarak göz dolduran film, Rumen bir ailenin sosyo-politik çerçevede karşısına çıkabilecek bütün konulara değinmek istiyor. Burada en öne çıkan konu elbette Komünist Devrim ve sonrasının yarattığı değişimin artıları ve eksileri oluyor. Rumen Yeni Dalgası’nın olmazsa olmaz konularından biri olsa da, Puiu’nun karşı karşıya getirdiği zıt görüşteki iki karakterin vücut dillerini kullanarak tartışmayı başka bir boyuta taşıyor. Komünist Devrim haricinde aile içi tartışmalara ve anlaşmazlıklara da fazlasıyla yer veren Puiu, filmin en hararetli kısımlarını da bu tartışmalar üzerinden yaratıyor. Diyalogların yakaladığı mizahi seviye de çok dengeli bir yerde duruyor. Bir kara komedi olarak ele alınabilecek filmde, ailenin her ferdinin bir şekilde ön plana çıkıyor ve asla tek taraflı davranılmıyor. Çok fazla konuya değinmesine rağmen; bunları başlangıç ve bitiş noktalarıyla bölmemesi, devam eden bir sürkilasyona sokması ve süre gelen tartışmaların birbirlerine bağlanabildiği düğüm noktalarının bulunması Puiu’nun senaryosunu değerli kılan en önemli noktaların başında geliyor.

Cristi Puiu’nun bir reji harikası yarattığı Sieranevada, bazı sahnelerde tartışmaların hararetiyle üst üste binen diyalogların yer yer yorucu hale gelmesi dışında eksik bir yan barındırmıyor. Puiu, kamerasıyla izlediği kesit boyunca, her detayın altını çiziyor ve ayrıntılı bir aile portresi çiziyor. Tekniğiyle de ince ince dokuduğu Sieranevada, yönetmenin filmografisinde üst sıralara rahatlıkla yerleşecektir.

Rumen Yeni Dalgası’nın başını çeken yönetmenlerden olan Cristi Puiu’nun son harikası Sieranevada, Cannes Film Festivali’nde büyük tartışmalara yol açtıktan sonra ülkemizde ilk defa Filmekimi’nde gösterildi. Altı yıl sonra yeniden kendi yazdığı bir senaryoyu yöneten Puiu, Aurora sonrası giriştiği deneysel işlerin ardından ölü toprağını atabilmeyi başarmış. Son yıllarda, Vladimir Solovyov’un metinlerinden uyarladığı ve çoğunlukla diyalogların ön planda olduğu Trois exercices d’interprétation - 3 Oyunculuk Egzersizi ile Jean-Luc Godard ve Ursula Meier gibi isimlerle birlikte ortak olarak hazırladığı deneysel bir çalışma olan Ponts de Sarajevo - Saraybosna Köprüleri gibi filmlerle salonlara konuk olmuştu. Cristi Puiu bu iki filmle de, ilk filmlerinin yükselttiği çıtaya yetişememiş ve oldukça geri planda kalmıştı. Ancak, Sieranevada ile kendi yazdığı bir senaryoya ne denli hakimiyet kurabileceğini ve bununla birlikte sinemanın sınırlarının belli kalıplarla daraltılamayacağını göstermek istiyor. Sieranevada: Aileyi Keşfeden Bir Kara Komedi Sieranevada, kısaca bir aile buluşmasını konu alıyor. Geniş ailenin bir araya geleceği bir akşam yemeği ve o günün anlam ve önemi çerçevesinde hikaye gelişiyor. Tatlı atışmalar, tartışmalar, kavgalar ve itiraflar dahilinde aile olmanın dinamiklerini her yöneyle yansıtıyor. Cristi Puiu, oldukça homojen bir akış yaratıyor ve öyle ki, üç saatlik süresi boyunca film inanılmaz bir tempoyla ilerliyor. Kara komedi ögeleri doğal bir biçimde kendilerine yer buluyor, diyalogların ve hikayenin akışıyla ters doğrultuya düşmüyorlar. Büyük bölümü tek mekanda geçen filmin atmosferini oluşturmakta Puiu muhteşem bir iş çıkarıyor. Senaryonun bütünlüğünün sağladığı avantajı kullanarak, bir evin içine sığdırdığı ondan fazla kişiyi bir senfoni orkestrası gibi yönetiyor. Kısıtlı mekanın ortaya çıkardığı sınırlara sıkışmıyor; onları aşıyor. Sabit kamerayla tek plan çektiği sahneler, filmin bel kemiğini oluşturuyor. Bu sahnelerde kamera açılarıyla izleyiciye geniş bir bakış açısı kazandırıyor ama bundan da öteye giderek, her bir karakterin sahneye dahil oluşunu ve diyalogların sahne bütünlüğüne olan katkısını en ince detayına kadar yönetiyor. Diyalogların ağırlığı ve bolluğu, filmin akışı açısından önemli olduğu için, bu yönetimi sağlayabilmek yönetmenin en zorlandığı kısım olabilir. Ama bu kalabalık kadro ve hararetli diyaloglar arasında homojen bir olay akışı yakalamayı başaran Cristi Puiu, filmin temposunun düşmesine ve konuda kopukluklar yaşanmasına bir an bile izin vermiyor. Üç saatlik süresi boyunca birçok konuya değinen ve teknik olarak göz dolduran film, Rumen bir ailenin sosyo-politik çerçevede karşısına çıkabilecek bütün konulara değinmek istiyor. Burada en öne çıkan konu elbette Komünist Devrim ve sonrasının yarattığı değişimin artıları ve eksileri oluyor. Rumen Yeni Dalgası’nın olmazsa olmaz konularından biri olsa da, Puiu’nun karşı karşıya getirdiği zıt görüşteki iki karakterin vücut dillerini kullanarak tartışmayı başka bir boyuta taşıyor. Komünist Devrim haricinde aile içi tartışmalara ve anlaşmazlıklara da fazlasıyla yer veren Puiu, filmin en hararetli kısımlarını da bu tartışmalar üzerinden yaratıyor. Diyalogların yakaladığı mizahi seviye de çok dengeli bir yerde duruyor. Bir kara komedi olarak ele alınabilecek filmde, ailenin her ferdinin bir şekilde ön plana çıkıyor ve asla tek taraflı davranılmıyor. Çok fazla konuya değinmesine rağmen; bunları başlangıç ve bitiş noktalarıyla bölmemesi, devam eden bir sürkilasyona sokması ve süre gelen tartışmaların birbirlerine bağlanabildiği düğüm noktalarının bulunması Puiu’nun senaryosunu değerli kılan en önemli noktaların başında geliyor. Cristi Puiu’nun bir reji harikası yarattığı Sieranevada, bazı sahnelerde tartışmaların hararetiyle üst üste binen diyalogların yer yer…

Yazar Puanı

Puan - 85%

85%

85

Cristi Puiu, kamerasıyla izlediği kesit boyunca, her detayın altını çiziyor ve ayrıntılı bir aile portresi çiziyor. Tekniğiyle de ince ince dokuduğu Sieranevada, yönetmenin filmografisinde üst sıralara rahatlıkla yerleşecektir.

Kullanıcı Puanları: 4.43 ( 4 oy)
85
Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information