Temmuz ayında yaklaşık 31 tane film vizyona girmeye hazırlanıyor. Bu 31 film arasında vizyonda film izlemek isteyen bütün izleyicilerin zevklerine ve film tercihlerine hitap edecek seçenekler mevcut! Korku, macera, fantastik ve dram türünde izleyicileri karşılayacak olan filmler bu ay sizlerle beyazperdede buluşacak.
Her geçen gün hayatın nereye doğru evrildiğini bilmediğimiz bir coğrafya içerisinde yaşarken gerçeklik her daim üzerimize daha da fazla ağırlığını bırakıyor. Bu ağırlık yaşamamız için her dakika daha fazla ağırlaşıyor ve yaşam için gereken hayal gücümüz isteğimiz her an daha da azalıyor yıpranıyor. Bunun için kaçmak veya kalıp direnmek gerekiyor. Her ikisini de yapmak için elimizden gelen güç yeterli olmayabiliyor ve insan realiteden kaçmaya çabalıyor. Bunun için de yapılabilecekler arasındaki seçeneklerden biri de beyazperdenin evrenine yolculuğa çıkmak ve en azından biraz da olsa gerçeklikten çıkmak. O yüzden yeniden üstümüze düşen karanlık bulutları biraz da olsa unutmak ve arkanızda bırakarak yaşamın yaşanılabilir kısmını görmek isterseniz bu ay da sizi beyazperdede birçok yapım bekliyor olacak. İstediğiniz türde sizi gerçeklikten koparmaya hazı filmlerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Temmuz Ayında Başka Sinema Yine Dopdolu!
Bağımsız filmlerin dağıtıcısı M3 Film ve Kariyo & Ababay Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen Başka Sinema’nın Temmuz programında anlatılmamış bir suikasti anlatan 13 Minutes – Hitler’e Suikast, Avrupa’ya kaçmaya çabalayan mültecilerin hayatının anlatıldığı belgesel – kurgu filmi Fuocoammare – Fire At Sea / Denizdeki Ateş, Remember / Hatırla ve Mon Roi / Prensim filmleri yer alacak.
Ağustos ayında tekrar görüşmek dileğiyle!
1 Temmuz
The Big Friendly Giant / The BFG
En son 80’li yılların kültleşmiş filmlerinden biri olan, bilim kurgu ile bir dostluk hikayesini birleştiren unutulmaz film The Extra-Terrestrial (E.T.)’de bir arada gördüğümüz ünlü yönetmen Steven Spielberg ile senarist Melissa Mathison ikilisi The BFG’’yle yıllar sonra izleyici karşısına çıkıyor.THE BFG insanları yemekten vazgeçen bir devin, yetimhanede yaşayan Sophie adındaki küçük kızla yaşadığı cesaret, dostluk ve macera dolu hikayesini konu alıyor. Charlie’nin Çikolata Fabrikası, Matilda gibi dünyaca ünlü çocuk kitaplarının yazarı Roald Dahl’ın aynı adlı çocuk klasik romanından uyarlanan film, Ruby Barnhill’in canlandırdığı Sophie adlı genç bir kızın ‘Devler Ülkesi’ne ziyaretini ve orada bir devle olan arkadaşlığını konu alıyor. Filmde Barnhill’in yanı sıra, Mark Rylance, Bill Hader, Penelope Wilton, Rebecca Hall, Daniel Bacon, Chris Gibbs gibi başarılı isimler yer alıyor.
Elser / 13 Minutes / Hitler’e Suikast
Oliver Hirschbiegel’in yönettiği ve Christian Friedel, Katharina Schüttler, Burghart Klaubner ile Felix Eitner’in oynadığı 13 Minutes – Hitler’e Suikast Nazi dönemi Almanya’sında geçen film, yerleştirdiği bomba ile Adolf Hitler’i ve kurmaylarını öldürmeyi sadece 13 dakikayla kaçıran Georg Elser’in hikâyesini anlatıyor. Yaklaşan Nazi tehlikesini herkesten önce fark eden, başkaları bilinçsizce emirlere itaat ederken ya da sus pus otururken harekete geçen bu esrarengiz adam kimdi? Diğer insanların görmezden geldiği bir şeyi görmüştü, ama neyi? Tüm bu sorular anlatılmamış bir suikast filminde sorgulanıyor ve izleyiciye farklı bir tarih perspektifi sunuyor. 1939 yılında Hitler’e yapılan suikast girişimi başarılı olsaydı tarihte neler değişirdi? Oscar adayı Der Untergang – Çöküş ve Das Experiment – Deney gibi filmleriyle izleyicilerin gönlünde taht kurmuş yönetmen Oliver Hirschbiegel’in son filmi inanılmaz bir gerçek olaydan uyarlandı.
Midnight Special
2007 yılında izleyiciye sunduğu ilk uzun metraj denemesi Shotgun Stories ile dikkatleri üzerine çeken Jeff Nichols, Take Shelter ve Mud gibi yapımlarla kendine has bir tarz yaratarak sıradaki filmleri merakla beklenen yönetmenler arasında yerini almıştı. Alışık olduğumuz Nichols & Shannon iş birliği Midnight Special ile devam ederken; filmin oyuncu kadrosu Adam Driver, Kirsten Dunst ve Joel Edgerton‘u içinde barındırıyor. Dramanın aksiyon dolu fragmanıyla öne çıkması bir yana, Roy karakterine hayat veren Shannon filmi neden sinemada izlememiz gerektiği konusunda bize yol gösteriyor. Özel güçlere sahip olan oğlu Alton’ı çeşitli devlet güçlerinden korumaya çalışan bir babanın hikayesinin anlatıldığı film, yönetmenin Berlin Uluslararası Film Festivali‘nde Altın Ayı Ödülü için yarışa dahil olmasını sağladı.
The Purge: Election Year / Arınma Gecesi: Seçim Yılı
2013 yılında vizyona giren The Purge, 3 milyon dolarlık bütçesine rağmen derin konusuyla korku filmi izleyicilerin beğenisini kazanarak dünya genelinde 90 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Bu gişe başarısı sayesinde hemen devam filmi hazırlıkları başladı ve seri bir yıl gibi kısa süre içerisinde The Purge: Anarchy ile yeniden beyazperdeye konuk oldu. İlk filmin senaryosunda yer alan eksiklikleri gidererek daha büyük başarılara imza atan devam filmi 111.928.365 dolarla gösterim hayatını tamamlayarak yeni bir devam filmi için kapıları açık bırakmıştı. lk iki filminde senarist ve yönetmenliğini yapmış olan James DeMonaco serinin üçüncü filmi The Purge: Election Year için yeniden kamera arkasına geçti. Başrollerinde Elizabeth Mitchell ve Frank Grillo‘nun yer aldığı filmin konusu şu şekilde: Leo Barnes’ın (Frank Grillo) Arınma Gecesinde intikam almaktan vazgeçmesinin üzerinden iki yıl geçmiştir ve artık Senatör Charlie Roan’ı (Elizabeth Mitchell) korumakla görevli bir ekibin lideridir. Arınma Gecesi’ni kaldırmak isteyen Roan’ı seçim dönemi boyunca koruması gerekirken, geleneksel tören boyunca tehdit altında olan yoksul ve masumların hayatta kalmasına yardım etmelidir. Fakat etrafta hiçbir desteğin bulunmadığı zamanda başkentin sokaklarından gelen ihanet onları şafağa kadar hayatta kalma savaşı vermek zorunda bırakır… ya da ikisi de ülkenin günahları adına kurban edilecektir.