Tüm spor dallarındaki liglerin durdurulması, Avrupa Futbol Şampiyonası ve Olimpiyatlar gibi çok önemli spor organizasyonlarının ertelenmesiyle diğer birçok şeye olduğu gibi spora da hasret kaldığımız bir dönemden geçiyoruz. Bu hasretimizi spor tarihinden efsanevi müsabakaları tekrar izleyerek ya da spor belgesellerine hatırı sayılır zamanlar ayırarak dindirmeye çalışırken, Nisan ayının sonlarında yayınlanmaya başlayan bir yapım adeta bu konudaki tüm dertlerimize derman oldu: The Last Dance. ESPN ve Netflix ortalığında hazırlanan bu 10 bölümlük belgesel dizi, bizzat Phil Jackson tarafından “Son Dans” olarak adlandırılan, Chicago Bulls’un peş peşe üçüncü, toplamda altıncı NBA şampiyonluğunu kazandığı 97-98 sezonu boyunca bu efsanevi takım ve “Majesteleri” Michael Jordan’ı takip ediyor. Velhasıl bunu yaparken sadece o sezona odaklanmak yerine, bu takımın ve 90’lardaki Bulls hanedanlığının oluşumunda rol oynamış tüm parçaları geçmişleriyle birlikte ele olarak, tabii ki aslan payını MJ’e vererek çok bütünlüklü bir yapı kurmayı başarıyor. Öyle ki, geride bırakmak üzere olduğumuz haftanın başında yayınlanan bölümleriyle final yapan The Last Dance kimilerince tüm zamanların en iyi spor belgesellerinden biri ilan edildi bile.

The Last Dance’in Çarpıcı Müzikleri

Yerini tarih kitaplarında almış bir sportif başarıyı neredeyse bir Antik Yunan tragedyası gibi ele alarak enfes bir anlatı sunan The Last Dance, aynı zamanda çok isabetli müzik kullanım tercihleriyle 10 bölüm boyunca soluksuz izlenen hikâyenin gücünü daha da arttırıyordu. Basketbol deyince aklımıza gelen ilk müzik türü tabii ki rap. Belgesel de özellikle 90’larda bu türü ustalıkla icra birçok sanatçının enfes çalışmalarını barındırıyor. Şimdilerde Diddy olarak anılan ama o zamanki adıyla Puff Daddy, Eric B. & Rakim, LL Cool J, Nas ve Beastie Boys bunlardan sadece birkaçı. Özellikle Jordan ve Bulls takımının sahadaki hünerlerini sergilediği anlara eşlik eden bu şarkılar unutulmaz anların ortaya çıkmasına önayak oluyorlar. Ama yine de The Last Dance’te kullanılan şarkılar, rap’le sınırları değil. 10 bölüm boyunca Prince’tan Pearl Jam’e, Kenny Lattimore’dan The Alan Parsons Project’e farkı müzik türlerinden efsanevi müzisyen ve grupların şarkıları da belgeselin soundtrack listesinde yer alıyor. Ama bunlardan ikisine özel parantezler açılabilir. Zira belgesel boyunca bir “başarı makinesi” olarak gördüğümüz Michael Jordan’ın trajik biçimde kaybettiği babasıyla olan ilişkisine odaklanan anlarda kulaklarımıza gelen, Massive Attack’ın başyapıtlarından Teardrop şarkısının José Gonzalez imzalı cover’ı belgeselin belki de en duygu yüklü anının yaratılmasında kilit bir etki yapıyordu. Benzer şekilde Fatboy Slim klasiği Right Here, Right Now ses bandını ele geçirdiği an Jordan ve arkadaşlarının önlerinde kimsenin duramadığı “şampiyonluk modu”nu açmasına benzer bir etki yaratıyordu.

Biz de bu haftaki Spotify listemizi The Last Dance’te duyduğumuz ve anlatıya büyük katkı yapan çarpıcı müziklere ayırdık. Keyifli dinlemeler!


Daha yazı yok.
Filmloverss.com size daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanır. Sitede gezerek çerezlere izin vermiş sayılırsınız. Ayrıntılı bilgi close-cookie-information