Alfred Hitchcock, ilk kez 1934 yılında çektiği ancak sonuçlarından pek memnun olmadığı Tehlikeli Adam’ı (The Man Who Knew Too Much) renkli olarak 1956 yılında daha büyük bir bütçeyle yeniden çekmiş ve film büyük beğeni toplamıştır.
Dr.Benjamin McKenna ve eşi Jo Conway McKenna, küçük çocukları Hank ile birlikte Fas’a seyahate giderler. Yolculuk sırasında Müslüman bir kadınla tatsız bir olay yaşayan McKenna ailesine durumu toparlamak için orada bulunan bir Fransız yardımcı olur. Bu Fransız adamla McKenna’lar dost olur. Birçok şüpheyi üzerine çeken Fransız pazar yerinde beklenmedik şekilde öldürülür ve ölmeden hemen önce son sözlerini Benjamin’e fısıldar. Bu sözler sıradan sözler değildir. İngiltere’de tüm dünyayı sarsacak bir suikast gerçekleşecektir ve Fransız ölmeden önce bu bilgiyi paylaşmak için Benjamin’i seçmiştir. Benjamin karakola ifade vermeye gittiğinde ise başka bir gerçekle yüzleşecektir. Hank kaçırılmıştır ve Benjamin konuştuğu takdirde öldürülecektir.
1956 yapımı bu filmin hatırlanmasını sağlayacak birçok önemli sahnesi vardır. Hiç kuşku yok ki bunlardan biri gerilimin en üst noktaya ulaştığı konser sahnesidir. Sahnede çalan müziği gerçekten Londra Senfoni Orkestrası seslendirmiştir. Neredeyse hiçbir konuşma olmadan yalnızca müzik eşliğinde beş dakikadan fazla süren bu sahne Hitchcock dehasının en önemli örneklerinden biridir. Filmin öne çıkan detaylarından bir diğeri ise Jo McKenna ve oğlu Hank’in birlikte söylediği “Que Sera Sera” şarkısıdır. Filmin başında anne ve oğlunun büyük bir uyumla seslendirdiği bu şarkı filmin geneliyle ilgili büyük önem taşımaktadır.
Her ne kadar izleyiciyi sıkmayan bir film olsa da bence Tehlikeli Adam diğer birçok Hitchcock filminin seviyesinin altındadır. Ancak bu, yönetmenin filmografisinin genel kalitesiyle de ilgili bir durum. Yoksa film, çekildiği zamanın çok üstünde bir kurguya sahip. Filmle ilgili anlam veremediğim tek detay beni izlerken oldukça rahatsız eden ezan sahnesi. Çocuklarının kaçırılmasının ardından McKenna çifti, Londra’ya dönmeden hemen önce, otel odasında hazırlanırken camiden ezan sesi yükselmeye başlar. Kamera otel odasına döndüğünde ezan devam etmektedir ancak o okunan pek bizim bildiğimiz ezan gibi değildir. İlginç bir şekilde bağıran bir adam vardır. Konuyla ilgili kesin bir bilgim olmadığı için o okunan ezan değilse nedir çok merak ediyorum. Yok, eğer ezansa o zaman Hitchcock çok ilginç bir hata yapmış.
James Stewart ve Doris Day’in başrolde olduğu film bir Hitchcock klasiği. Günümüz aksiyon ve gizem filmlerinin birçoğundan da daha başarılı. Son dakikaya kadar tüm gizemini koruyan Tehlikeli Adam, Hitchcock filmleri arasında izlenmesi gereken önemli yapımlardan.
İyi seyirler.
