Robert Pattinson’ın rollerini mercek altına alan video, başarılı oyuncunun Twilight’tan Good Time ve The Lighthouse gibi bağımsız yapımlara uzanan etkileyici oyunculuğunu gözler önüne seriyor.
Cedric Diggory’i canlandırdığı Harry Potter and the Goblet of Fire’la ile sinema kariyerine başlayan Robert Pattinson, asıl büyük çıkışını başrolünü Kristen Stewart ile paylaştığı Twilight serisiyle yaptı. Robert Pattinson’ı kendi kuşağının en popüler oyuncularından biri hâline getiren bu seri, özellikle genç izleyicilerin gönlünü fethetti. Twilight serisiyle o yılın en kötülerinin belirlendiği Razzie Ödülleri’ne dört kez aday olan Pattinson, bu süreçte 2010 yapımı Remember Me ve Francis Lawrence imzalı Water for Elephants filmleriyle romantik-dram türünde işler ortaya koydu.
2012 yılında Twilight serisinin bitişinden sonra kariyerini nasıl şekillendireceği merak konusu olan Robert Pattinson, Twilight’tan kazandığı popülerliği daha düşük bütçeli, bağımsız ve arthouse filmlere yönlendirdi. Büyük bütçeli stüdyo filmlerinde rol alıp güvenli sularda yüzmek yerine daha riskli projelerde karşımıza çıktı. Tıpkı Kristen Stewart gibi kendisine bambaşka bir kariyer çizdi.
Twilight’tan sonra iki yıl arayla David Cronenberg’in yönettiği Cosmopolis ve Maps to the Stars filmlerinde rol aldı, David Michôd’nu eleştirmenler tarafından olumlu yorumlar aldığı 2014 yapımı The Rover filmiyle bağımsız filmlere yönelen kariyerinin yolunu açmış oldu. Sonraki yıllarda Anton Corbijn imzalı Life, oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Brady Corbet’in ilk uzun metrajı The Childhood of a Leader, James Gray’in imzasını taşıyan The Lost City of Z filmleriyle oyunculuğunun farklı yönlerini izleyiciye göstermeye çalıştı.
Robert Pattinson’ın Oyuncu Olarak Gelişimini Gözler Önüne Seren Başarılı Bir Video!
David Cronenberg, Werner Herzog, Anton Corbijn, James Gray gibi yönetmenlerle çalışan Pattinson, oyunculuk konusunda kendisini daha da geliştirdi, yer aldığı projeler de gitgide daha ilgi çekici olmaya başladı. Nitekim, Heaven Knows What’ın kamera arkasından bir görüntüyü izledikten sonra Safdie Kardeşler’le iletişime geçip Good Time‘da rol alan, aynı şekilde The VVitch’i izledikten sonra The Lighthouse‘da rol almak için Robert Eggers ile iletişime geçen Robert Pattinson’ın bu tercihleri ve oyunculuk konusundaki hırsı, adından övgüyle söz ettirdiği performanslar ortaya koymasına vesile oldu.
Bağımsız filmlerin yanında büyük bütçeli filmlerde rol alarak gişe ve bağımsız filmler arasında denge kurmaya çalışan bir oyuncu profili de çiziyor Robert Pattinson. Önümüzdeki dönemde Christopher Nolan’ın merakla beklenen yeni filmi Tenet ve Matt Reeves’in yazıp yönettiği The Batman filmlerinde karşımıza çıkacak olması, büyük bütçeli stüdyo filmlerinin dünyasını deneyimlemek açısından kayda değer projeler olarak dikkat çekiyor. Bu filmlerin yanında Pattinson’ı önümüzdeki dönemlerde High Life’da birlikte çalıştığı Claire Denis’nin yeni film The Stars at Noon ve Antonio Campos imzalı The Devil All the Time‘da izleyeceğimizi belirtmeden geçmeyelim.
Yıllar geçtikçe kariyer basamaklarını hızlı, etkili ve kimilerine göre gıpta edilecek şekilde tırmanan ve rol seçimleriyle ön plana çıkan Robert Pattinson’ın oyunculuğunu derinlemesine inceleyen Fandor videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.